Şems-i Tebrizi’nin çok güzel bir sözü ile bu haftaki yazıma başlamak istiyorum. İçinde güzelliği ve iyiliği sonuna kadar barındıran harika bir söz; ”Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla ama hep güzel olsun. Çünkü; ‘her insan ölecek yaşta’ geç kalmayasın”

Bir şey yap, güzel olsun…

İnsanoğlunun mayasında bulunan iyilik ve güzellik bu sözle ne kadar da net bir şekilde anlatılmış. Burada hiç bir kişisel çıkardan bahsedilmeden, sadece insanın yapması gereken güzellikten bahsedilmiş. Hatta, bu güzellikleri nasıl ve hangi yöntemlerle yapabileceğinden.

Hani hep deriz ya ”İnsan ol”. Belki de bir insana bu sözü söylemek çok acı ama ”İnsanlık” kavramı o kadar çok geniş ki. Maalesef ki herkes hayata aynı pencereden bakamıyor. Herkesin düşünceleri ve duyguları farklı. Değer yargıları farklı. Oysaki insan olabilmek ne güzel, başka bir gönülle köprü kurabilmek, yol olabilmek ne güzel.

Bir insanı Allah (cc) için karşılıksız, menfaatsiz, çıkarsız, yalansız dolansız, riyasız, yalın hali ile yürekten sevmek ne güzel…

Yaptığın şey her ne olursa olsun onu güzel, daha güzel yapmak senin elinde. İster bir resim yap, ister bir müzik entirümanı çal, ister bir arkadaşınla sohbet et hiç farketmez.

Sen elinden geleni yaptığın halde ortaya çıkan şey senin aklındakiyle uyuşmuyorsa dert etme sakın. O vakit eşine, dostuna, annene, babana, kardeşine, arkadaşına güzel bir şeyler söyle. Muhakkak söylenecek güzel bir sözün vardır. Yeter ki iste…

İnsanoğlunun yapması gereken iyilik ve güzellikler üzerine Peygamber Efendimiz (sav) hadislerinden bazıları şu şekildedir…

”Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye, her bir masrafı için bir sadaka vermesi gerekir. İki kişi arasında adalet yapman bir sadakadır. Kişiye hayvanını yüklerken yardım etmen bir sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaza gitmek için attığın her adım sadakadır. Yoldan rahatsız edici bir şeyi kaldırıp atman bir sadakadır”

Ceddi bulunan Küleyb el-Hanefi (ra) anlattığına göre, kendisi Resurullah (sav)’e gelerek sormuştur: ”Ey Allah’ın Resulü kime karşı iyilik yapayım?” Hazreti Peygamber (sav) şu cevabı vermiştir: ”Annene, babana, kız kardeşine, oğlan kardeşine, bunu takip eden azadlına. Bu iyiliğe de, üzerine vacip olan bir hakkın ödenmesi, yani, sıla-ı rahmin yerine getirilmesi olarak yapacaksın” Örnek alınası tek insan Peygamber Efendimiz ‘in (sav) iyilik ve güzellik üzerine pek çok hadisi var. Sonu hep güzellik ve iyikle biten.

Hiç bir şey yapamasan bile bir tebessüm veya bir çocuğun başını okşaman bile güzelliktir. Yolda giderken tanımasan bile birisine selam verebilmen bir iyiakşamlar veya günaydın diyebilmen bile bir güzelliktir.

Evet herkes için hayat zor ve zaman zaman acımasız olabiliyor fakat çektiğimiz bu sıkıntıların bizim kişiliğimizden, özümüzden götürmesine izin vermemeli aksine daha da direnerek ne için yaratıldığımızı unutmadan, hamurumuzdaki mayamızı unutmadan. Her daim aynı kişilikle ve üzerimizdeki o zırhı hiç çıkarmadan, hep iyi ve güzel olmak için savaşmalıyız.

Şunu unutmamak gerekiyor ki bu dünya hep iyiler ve güzel şeyler yapanlar sayesinde hala güzel…

Tolga Özşahin / Bir şey yap, güzel olsun…