90’ların en iyi şairlerinden biri olan Didem Madak, ölüm yıldönümünde unutulmadı. 9 yıl önce bugün bir süredir mücadele ettiği kansere yenik düşerek hayatını kaybetmişti.
‘New European Poets’ adlı antolojide ‘Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!’ şiiriyle Türkiye’yi temsil etmiş ve bugün de sevgili okuyucuları O’nun dizelerini paylaşarak Madak’ı anmaya devam ediyor. İşte Didem Madak kimdir?’ sorusunun detaylı yanıtı ve Didem Madak şiirlerinden en çok paylaşılan dizeler…
Didim Madak Hayatı
8 Nisan 1970 tarihinde, Füsun ve Yusuf çiftinin ilk çocuğu olarak İzmir’de doğdu. Anne ve babası öğretmen olduğu için çocukluğunun büyük bir kısmını Amasya ve Burdur’da geçirdi. Kendisi henüz altı yaşındayken, kardeşi Işıl dünyaya geldi. 12 Eylül olayları sırasında babası Uşak’a sürülünce kardeşi ve annesiyle birlikte Burdur’da kalarak sıkıntılı bir hayat geçirmeye başladı. 1983 yılında, annesini beyin kanseri sebebiyle kaybetti. Bu kayıp, Didem Madak’ın şiirlerine tesir edecek olan ilk büyük travmaya yol açtı. Babasının kısa bir süre sonra tekrardan evlenmesiyle birlikte de yavaş yavaş ilişkileri kopmaya başladı. İlköğretimine Uşak’ta, babasının yanında, başladıysa da ortaokul ve liseyi İzmir’de tamamladı.[2]
Üniversite sınavına girdiği ilk yıl Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümünü kazandı ancak maddi sıkıntılardan dolayı çalışmak zorunda kalınca okulu bıraktı. Daha sonra tekrardan sınavlara hazırlanan Madak, bu kez aynı üniversitenin hukuk fakültesine girmeyi başardı. Birinci sınıfa kadar devam ettiyse de bu kez babasıyla olan ilişkisinin bozulmasından dolayı kaydını dondurdu. Henüz on dokuz yaşındayken ilk evliliğini yaparak evi terk etti. Yaklaşık dört sene evli kaldıktan sonra boşandı ve yarım bıraktığı hukuk eğitimini 2000 yılında tamamladı. Stajyer avukatlık yaptığı zamanlarda tasavvufa yöneldi ve aynı zamanda şiirle tanıştı. Bu süreçte, edebiyatçı Müjde Bilir ile sıkı bir dostluk ilişkisi kurdu.[2]
2002 yılında İstanbul’a taşındı ve ölene kadar burada yaşadı. İstanbul Eczacılar Odasının avukatlığını yapmaya başlayan Didem Madak, bir yandan da şiir çalışmalarına devam etti. 2006 yılında, ikinci evliliğini Timur Çelik ile yaptı. Bu evlilikten doğan çocuğuna ise annesinin adını verdi. Anne olduktan sonra şiir yazmayı bırakan şair bir süre edebiyattan uzaklaştı. 2010 yılında kolon kanserine yakalandı ve bir yılı aşkın süredir mücadele etmesine rağmen hastalığa yenik düşerek 23 Temmuz 2011 tarihinde hayata veda etti. (Kaynak : vikipedi)
Didem Madak Kitapları
Grapon Kağıtları; Türk şair Didem Madak’ın basılmış olan ilk kitabıdır. İlk olarak 2000 yılında, İnkılap Yayınevi tarafından basılan kitabın ikinci baskısı Kasım 2012 tarihinde, Didem Madak’ın ölümünden bir yıl sonra, Metis Yayınları tarafından yapılmıştır. Kitap, 18 adet şiirden oluşmaktadır.
Ah’lar Ağacı; Türk şair Didem Madak’ın basılmış olan ikinci kitabıdır. İlk olarak 2002 yılında, Everest Yayınları tarafından basılan kitabın ikinci baskısı Kasım 2012 tarihinde, Didem Madak’ın ölümünden bir yıl sonra, Metis Yayınları tarafından yapılmıştır. Kitap, 9 adet şiirden oluşmaktadır.
Pulbiber Mahallesi; Türk şair Didem Madak’ın basılmış olan son kitabıdır. İlk olarak 2007 yılının Mart ayında basılan kitabın ikinci baskısı Kasım 2012 tarihinde, Didem Madak’ın ölümünden bir yıl sonra, Metis Yayınları tarafından yapılmıştır. Kitap, 21 adet şiirden oluşmaktadır. 2012 baskında kitaba, daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış olan 4 şiiri ve şairin yazdığı son şiir olan 128 Dikişli Şiir eklenmiştir. Ayrıca kitapta, Madak’ın yakın dostu olduğu bilinen Müjde Bilir’in bir yazısı da bulunmaktadır.
Didem Madak’tan Alıntılar
“Tehlikeli sayılmam artık.
Ah’lar Ağacı
Kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum”
“Güneşi özledim, sonra seni
Grapon Kağıtları
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.”
Bazen sevinince annem gibi,
Ah’lar Ağacı
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.
İnsanlar aradığında gelmezler,aramadığında keşke beni çağırsaydın derler.
Pulbiber Mahallesi
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Grapon Kağıtları
Bilmiyorsunuz darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum, ışıkları yakmıyorum…