Kalemime değer verip burada benimle kucaklaşan herkese merhaba … Minimalizm denince , sizlerin de aklına elinizde ne varsa derleyip toplamak, elden çıkartmak geliyorsa tam da doğru yerdesiniz demektir. Size aksini anlatacağım . Çünkü çoğumuz her şeyde olduğu minimalizmi de yanlış yorumlayabilmekte. Eğer minimalizmi tam manada çözdüyseniz de yorum kısmına sizde neyi değiştirdi ise yazmanızı isteyeceğim . Keyifli okumalar…
Minimalizm
Son yıllarda Minimalizm tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de popülerleşmeye başladı . Benim bu tabiri duymam ve haşır neşir olmam ise birkaç yıldır youtuberler sayesinde oldu diyebilirim. Peki nedir bu minimalizm ? Minimalizmin kökeni 1960’lı yıllarda müzik ve görsel sanatlarda ortaya çıkmıştır. Ama biz akım boyutundan çok günümüzdeki kullanım haline bakacağız ve kendimiz için işler hale getirmeye çalışacağız .
Minimalizmi yaşantımızda işler hale getirmek için ilk aklımıza gelen şey sadelik olmalı . Ama kendi içimizde sadeleşme. Sade kıyafetler , sade ve belli çizgide pastel tonlarla dizayn edilmiş bir dekorasyon değil kastım ( o biraz moda boyutunda kanımca ) . Yani minimalizmin ruhunda birdenbire hayatınızı değiştirmek , zevklerinizi renklerinizi hiçe saymak değil . Öyle olması sizi sadeleştirerek arındıracağına mutsuz eder.
Sadeleşmek derken ne demek istiyorum ?
Sadeleşirken en çok dikkat edeceğimiz husus , eldeki fazlalıkları elden çıkartırken yenilerine yer açmamak olsun. Sadeleşme ihtiyacındaysanız zaten dolabınızı açtığınızda ne kadar da alma güdünüze yenik düştüğünüzü fark edeceksiniz. Buda sadeleşmenin düşünce boyutu . Yani mutlu olmak için alışveriş yapmanın gereksizliği de yüzümüze çarpar artık.
Neden sadeleşme ihtiyacı duyarız ?
Yapılan indirim kampanyaları veya çok satan ürünlerin varlığı ( temel ihtiyaçlar dışında ) . Ne kadar da alışveriş düşkünü , alma odaklı olduğumuzun göstergesi . Çünkü her yıl değişen moda algısı , reklamlar bizi hep almaya teşvik ediyor. Haliyle aldıkça da evlere sığamaz hatta ihtiyaç halinde aradığımızı bile bulamaz hale geldik. Kalabalıklaştık , üstelik bu kalabalıklık zihnimizi de işgal etmeye başladıkça anlayamadığımız yorgunluklar yaşadık. İşte minimalizmi burada devreye sokabiliriz .
- Gardropunuzu elden geçirin : Hanımlar olarak sanırım en çok kıyafet alışverişi yapıyoruz. Gardrobum o kadar kalabalıktı ki koca bir kış hiç giymediğim kazaklarım bile öylece bekliyordu. Sizin de vardır mutlaka böyle. Özellikle duygusal bağ kurduğunuz , zayıflayınca giyerim dediğiniz eşyalar.
- Ev düzenini sağlayın : Alınmış bir kere dursun kenarda diyeceğiniz eşyaları elden çıkartın . Özellikle Beğenip aldığınız kullanmaya sıra bile gelmeyen kupalar , kahve fincanları büyük bir kalabalık yaratıyor.
- Kitaplığınızı yeniden dizayn edin : Kitap çok değerlidir kabul ediyorum . Ancak siz üniversiteden mezun olmuşsunuz ve halen lise test kitaplarınızdan kopamıyorsanız vedalaşma vakti ( Kendimden bildiğim için bunu örnek verdim . ) . Aynı şey okurken keyif aldığınız kitaplar içinde geçerli anda hizmet ediyor olabilir ama sonrasında yer tutmaktan başka bir şey ifade etmez. Bütün kitaplarınızı dağıtın demiyorum elbette kütüphanenizin yapı taşı olarak kalan eserlerde olmalı .
- Gereksiz uygulamaları sil gitsin : Telefonlarda evlerimiz kadar yaşama alanımız artık . Her geçen dolan fotoğraf albümü ; alelade çekilmiş olanlardan bahsediyorum veya bir gün tekrar bakarım diye kaydettiğiniz ekran görüntüleri . Onları bir ayıklayın . Tabi kullanmadığınız uygulamaları da .
Minimalist Ev Dekoru Nasıl Olmalıdır? ilginizi çekebilir.
Sadeleşmenin bize katkıları :
Artık size hizmet etmeyen her şey ile vedalaşıp daha ferah bir gardrop ve eve sahip olacaksınız. Kafanız daha az karışacak . Mümkün olduğunca daha az eşyaya sahip olduğunuzda yenisini almak istemeyecek elinizdeki maddiyatı başka alanlarda harcaya bileceksiniz . İlk aklıma gelenler bunlar oldu peki ya sizler ne gibi değişimler yaşadınız.
Gözde ŞENGÖREN