Kısacık saniyelere bir ömür sığdıran bir video daha paylaşmak istiyorum sizinle. Tıpkı yaşadığımız hayat gibi.. Diğer boyutta gözümüzü açtığımızda Dünya’da saniyeler kadar kaldığımızı fark edeceğimiz gibi… Önce buyrun videoya. “Paylaştıkça Dirilir Canlar” Paylaştıkça Dirilir Canlar Bana sorarsanız bu video hayatın özeti. Videodaki tek diri olan şey herkese eşit mesafede duran tasın içindeki aş; onun dışında; […]
Kısacık saniyelere bir ömür sığdıran bir video daha paylaşmak istiyorum sizinle. Tıpkı yaşadığımız hayat gibi.. Diğer boyutta gözümüzü açtığımızda Dünya’da saniyeler kadar kaldığımızı fark edeceğimiz gibi… Önce buyrun videoya. “Paylaştıkça Dirilir Canlar”
Bana sorarsanız bu video hayatın özeti.
Videodaki tek diri olan şey herkese eşit mesafede duran tasın içindeki aş; onun dışında; kadınlar, erkekler nasıl da kupkuru, çaresiz kalakalmışlar. Tat yok, renk yok, enerji yok, Hay’at yok Hay’at…
Yuvarlağın etrafında toplanmış bu 6 kişiye çok aşinayım. Sanki her birinin zihnimde bir izdüşümü var. Birbirinin kuyusunu kazmaya çalışan, vermekten, paylaşmaktan bihaber, mal sevgisinin pençesine düşmüş, cimriliğin kıskacında parça parça olmuş kupkuru 6 beden…
Kaşıklarının ucunda tutup sahiplendikleri çorbalarıyla yani mal sevgileriyle her birinin ruhlarında bencillik kökleşmiş de nefisleri kalplerini istila etmiş. Birbirlerinden bihaberler, dolayısıyla beslenemiyorlar, içlerindeki fakirlik korkusuyla birbirlerini, aralarındaki boşluğa düşürmeye çalışıyorlar adeta.
Bu kişilerin Hakk’a olan inancı körelmiş, benliklerinden dolayı korku kokuyor sanki dört bir yanları. Ettikleriyle sınanıyorlar, yuvarlağın etrafında büyük bir sınavdalar. Ve ‘Bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.’ gerçeğini bizzat yaşıyorlar. Dillerinde şükür yok belli ki, Allah’ın onlara verdiği nimetin farkında değiller, birbirlerinin aynasında kendi nankörlüklerine tanıklık ediyorlar. Her biri, bir kaşık çorbayla perdeli, o çorbayı biriktirmenin, başkasına vermemenin perdesi bu… Oysa ki o bir kaşık çorba kendindeki Hakk’a ulaşmak için bir araç değil mi?! Bilmiyorlar, dolayısıyla tutucular, gerginler, asık yüzlüler.
Yegane Yol Göstericimiz, Beled Suresi 11-18. Ayet’lerde şöyle seslenir her birimize: Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. Bilir misin o sarp yokuşu? Köle azat etmektir. Veya açlık gününde doyurmaktır. Yetimi doyurmaktır. Yahut hiçbir şeyi olmayan bir yoksulu doyurmaktır. Sonra iman eden, birbirlerine sabrı tavsiye eden ve birbirlerine merhameti tavsiye edenler. İşte bunlar sağdakiler (ashab-ı meymene)dir.
Bu videoda tasvir edilen 6 can, bizim içimizde değil mi sizce? Üstünlük taslayan, tepeden bakan, insanlara karşı kibirlenmeyi isteyen, nefsani heveslerimizden oluşan sarp yokuşu riyazetle aşamayan bizlerin temsili değil mi sizce bu 6 kuru beden? ”Köle mi kaldı bu devirde canııımmm” diyen iç sesimize karşılık, nefis tarafından esir alınmış kalp kölesinin, farkında olmayan bizlerin temsili 6 renksiz bedenin içindeki can…
Fakat, Allah’ımızın merhameti sonsuz, bu altı bedenin renklerine kavuşabilmesi, yeşillenebilmesi, beslenip büyüyebilmesi için reçeteyi veriyor ayetleriyle. Kalbi kölelikten kurtarmak için, ihtiyacı olanı doyurmaktan bahsediyor. Cömert olun diyor. Sonra merhameti tavsiye ediyor, sonra güvenle iman edin diyor; çünkü ilimler, mallar, nefisler, sıfatlar her şey Allah’ın. Güzel Allah’ım imandan sonra sabrı tavsiye ediyor. Çünkü iman olmadan sabır olmuyor.
Ve sonra…İçimizdeki 6 renksiz can, dirilmeye başlıyor..
Allah’tan gelen rahmetle, birbirlerine karşı yumuşak davranarak, Yaradan’ın kendilerine bahşettiğini birbirlerine vererek can geliyor, kan geliyor hayat damarlarına.
‘İyilik, Allah’a yakınlaştırma aracı olan her şeydir.’ ne tılsımlı bir söz. Unutmayalım ki, Allah katında değer ve önem atfedilen şeyler, kalıcı olan salih amellerdir. Allah katında ağırlığı, değeri ve itibarı olmayan hafif şeyler ise, maddi lezzetlerden ve şehvetlerden kaynaklanan bozguncu fani şeylerdir. Her birimiz ne kadar farklıyız; bir o kadar da aynıyız. Sev’giyle…
Melda ÇÜÇEN
Amin binlerce kere yürekten amin ablacım. Sağ ol.
Öz’de iyilik, güzellik var..diye diye bu yolu tamamlayalım inşaALLAH kardeşim…Kalemine,ruhuna sağlık.
EyvAllah can arkadaşım, o özü özümseyip hal edelim inşaAllah.Sevgiler.
Oysa ki o bir kaşık çorba kendindeki Hakk’a ulaşmak için bir araç değil mi?! Bilmiyorlar, dolayısıyla tutucular, gerginler, asık yüzlüler…
Öz bu.
Tek öğrenmemiz gereken belki de sadece bu.
Hem demişsin ya yine sen;
İyilik, Allah’a yakınlaştırma aracı olan her şeydir” diye, biz daha ne diyelim ki bu yazı üzerine Can Melda’m.
Her yazında aydınlanıyorum, sorguluyorum, bazen boğuluyorum ve sonra ANLIYORUM.
Çok teşekkür ederim kıymetli yazın için.
İyi ki varsın.
♥️♥️♥️