Kaliteli yaşamak için neler yapmalıyız? Ya da hayat kalitemizi nasıl arttırabiliriz? Kaliteli yaşamak ama nasıl?

Geçen hafta bu konuya biraz yoğunlaştım, neden? Bu aralar ‘’hayat kalitesi’’ diye hemen herkesten duyar oldum. Hayatın getirdiği zorluklar ile ben de dâhil elbette kimse yaşam standartlarının olumsuz yönde değişmesini istemez. Bu nedenle bu hafta bu konuyu ele almak istedim.

Konuya eğilince ortaya onlarca madde çıktı. Tabi ki bunların hepsini yazmam olanaksız. Ancak içlerinden kendi yaşantımda da uyguladığım 10 maddeyi belirledim. İlk önce Youtube için bir video hazırlayıp yayınladım fakat daha sonra buradan sizlerle de paylaşmak istedim.

Kaliteli yaşamak için öneriler;

1-ŞÜKRETMEK

Geçen günlerde bir yerde şöyle bir yazı okumuştum sizinle sadece onu paylaşsam sanırım ne demek istediğimi daha iyi anlatabilirim.
‘’Çoğu zaman sabahları uyanınca yataktan çıkmak istenmez, özelliklere kış aylarında. Yataktan kalkmaya şikayet edilir ama binlerce işsiz arasında bir işe sahip olunduğu unutup şükredilmez. Kalabalıktan, çocuk sesinden şikayet edilir sessizlik istenir ama bir evlada sahip olunduğu için ya da bir ailen olunduğu için şükredilmez. Ya da mutfakta tezgahın üzerinde bir sürü bulaşık olduğu anlarda hep oranın nasıl temizleneceği ve mutfaktaki iş yükü düşünülür ama o tabakların, bardakların kirlenmesi için sofraya yiyecek konulabilmesi, boğazdan lokma geçebildiği için şükredilmez. Bu örnekleri herkes kendince çoğaltabilir aslında… Şükretmek başlı başına bir nimettir. Yaşadığımız hayatın güzelliklerini görmemizi sağlar.

2- HOBİ EDİNMEK

Hayatı daha dolu dolu ve işe yarar bir şekilde geçirmenin bir yoludur hobi edinmek. Yazının başında da dediğim gibi kendi kişisel hayatımdan örnekler veriyorum. Benim bu güne kadar birçok hobilerim oldu ve hepsinden hem bir şeyler öğrendim hem de hepsi bana bir şeyler verdi. Bunlardan bazıları ‘’Muhabbet kuşu beslemek, akvaryum balığı beslemek, tenis oynamak, gitar çalmak, bitki yetiştirmek, elbette kitap okumak…’’

3- ERTELEMEYİ BIRAKMAK

Bir insan için en kötü davranışlardan biridir. Ayrıca adet haline getirildiği zaman artık kişinin karakterine oturur. Tembelliği ve üşengeçliği öğretir ki üşengeçlik şeytan işidir. O anda kişinin yapması gereken bir iş er ya da geç yine kendi yapacağından, şimdi değil bir saat sonra, bir saat sonra değil akşam, akşam olmaz yarın gibi uzattıkça uzatmak ve bu süre zarfında çıkabilecek olası başka işlerinde birikmesine sebebiyet vermekten başka bir şey değildir. Yapmamız gereken işleri zamanında ve yerinde yapmak hem yolumuzun açılmasını hem de kafa rahatlığını olumlu yönde etkiler.

4- BAŞKALARI HAKKINDA KONUŞMAMAK

Dedikodu ve gıybetin çok kötü olduğunu tek tek anlatmaya gerek yok. Ben daima şunu savunurum bu kötü huylara sahip kişiler eğer ki size bir başkasının lehinde veya aleyhinde konuşuyorsa emin olun ki ona da sizin hakkınızda konuşur. Bu durum insanın karaktersizliğinin bir göstergesidir. Dedikodu ve gıybet yaparak hayat kalitesi arttırılmaz tam aksine kalite düşer.

5- NEGATİF İNSANLARDAN UZAK DURMAK

Yaşadığımız ortamlarda her kişilikte insan vardır. Onları yok sayamayız. Aynı gezegende bir arada yaşıyoruz ama buna bir çözüm bulmak hiçte zor değil. Herkes kendi hayatında Allah’ın yasak dediği sınırlar dâhilinde özgür yaşayabilir. Ama hiç kimse çevresinde kendine negatif enerji veren, daima olumsuz yaklaşımlarda bulunan, kendi pozitifliğini sömüren kişilerin olmasını istemez. O yüzden çevresinde kendine iyi gelecek, mutlu edecek insanların olması her zaman daha iyidir. Kimlerle görüşmeyi isteyip istememek sizin elinizde…

6- GÜNÜ PLANLI GEÇİRMEK

Benim olmazsa olmazımdır. Zamanı daha verimli kullanmak için yapılması gerekir. Günlük yapılması gereken işleri, unutulmaması gereken şeyleri yazmak her zaman günü daha verimli geçirmenize yardımcı olur. Bunu bir not defteri, bir ajandayla yapabilirsiniz…

7- AZ YEMEK YEMEK

Osmanlı döneminde 2 öğün yemek yendiğini biliyor muydunuz? Peki, Hz. Muhammet (sav) zamanında da 2 öğün yemek yendiğini hiç duydunuz mu? Vücudu fazla yormadan dinlenmesini sağlamak ve az yemenin sağlık açısından birçok faydaları olduğunu uzmanlar zaten söylüyor. Yemek yerken mideyi üçe ayırmak gerekiyormuş. Üçte biri yemek, üçte biri su, üçte biri hava yani rahat nefes alıp vermek için. Böylelikle daha sağlıklı besleniliyormuş. Sağlıklı bir hayatı kim istemez. Geçtiğimiz ramazan ayında ‘’oruç tutmanın vücudumuza sağladığı faydalar nelerdir?’’ adı altında bir yazı yazmıştım bu konuya geniş geniş yer vermiştim oradan daha detaylı okuyabilirsiniz.

8- BİTKİ YETİŞTİRMEK

Günümüzde artık her yer beton olmuşken insan toprağa dokunamaz hatta ayak basamaz hale geldi. İnsan yaratılış itibariyle topraktan ayrı kalamaz, kalmamalı. Bu sebeple evde bahçeniz yoksa balkonda, balkon yoksa bir cam kenarında saksılarda yetiştirilen bitkiler toprakla ilgilenmenizi olumlu yönde etkileyip stresi azaltacaktır. Ayrıca kendi saksılarınızda yetiştirdiğiniz nane, maydanoz, taze soğan vb yiyecekleri de koparıp sofraya koymanın keyfi de başka güzeldir.

9- EŞYALARA BAĞLI OLARAK YAŞAMAMAK

Bu konu ile ilgili çok sevdiğim bir söz vardır. ‘’eşyalar amaç değil araç olmalı, biz onları kullanmalıyız onlar bizi değil’’ Şunu unutmamak gerek şu dünyaya çıplak geldik, çıplak gideceğiz ve bu dünyada sahibi olduğumuzu sandığımız her şeyi burada bırakacağız. Böyle düşünmek daha güzel…

10- KİTAP OKUMAK

Bu maddeyi özellikle sona bıraktım. Bununla ilgili hiç unutamadığım bir söz vardır. Muhtemelen sizlerde bir yerlerde okumuşsunuzdur. ‘’televizyonu kitaplığından büyük olanlarla görüşmeyin’’ kim söylediyse ne güzel söylemiş. Tele beyinli insanlarla doluyken çevremiz. Kitap okumak bir ayrıcalık haline geldi. Beyinin daha aktif çalışması, sosyal ilişkilerdeki mukavemet, araştırmaya ve gelişmeye meyilli olmak, yeni bilgiler edinmek, toplum içerisindeki statünüzde olumlu etkiler, diksiyon güzelleştirme, kelime haznesinin artması vb sayılamayacak kadar birçok faydası olduğu ve bununla beraber hayatta da fark edilir bir düzeyde kalite ivmesinin yükseldiği bir gerçektir.

Hayatım tek düze gidiyor, monotonluktan kurtulmak istiyorum, zamanımı daha verimli ve daha değerli kılmak istiyorum, artık zamanımı boş boş geçirmek istemiyorum diyorsan harekete geç.

Hayatın senin ellerinde olduğu gibi onun kalitesi de senin ellerinde…

Tolga ÖZŞAHİN / Kaliteli Yaşamak