1. Anasayfa
  2. Edebiyat Kafe

Elon Musk, George Floyd

Elon Musk, George Floyd
5

Elimden geldiği kadar haber izlememeye gayret ediyorum bir süredir. Bu süreçte bağışıklığımızı güçlü tutmamız tavsiye ediliyor. Bence de sürekli haber izlememiz bağışıklığı düşürecek bir etki yaratıyor. Olumsuzlukların olduğu ve sürekli ekrana yansıdığı bu durumdan kendimi bir nebze dışarıda tutmaya çalışıyorum bu anlamda. Bu dışta tutma çabası sadece corona süreci ile sınırlı değil. Ekranlara yansıyan kadın cinayetleri, çocuk istismarları, şehit haberleri, yoksulun yaşam mücadelesi gibi haberlere seyirci ve maruz kalmak beni gerçekten üzüyor.

Yaptığım şey olanlara kulaklarımı kapamak asla değil. Bu haberlerin tekrar tekrar ekranlarda dönmesi ancak sorunlara kapsamlı bir çözüm getirilmemesi izleyiciyi strese sokmaktan başka bir etki yaratmıyor. Kadın cinayetlerini sürekli ekrana getirene kadar bu durum nasıl engellenir, buna yönelik ailede ve okullarda ne gibi eğitimler verilebilir, nasıl bir çalışma yapılabilir, hangi türde programlar yayınlanabilir, bunlar konuşulmalı. Ekranlarda dizi diye yayınlanan vurdulu kırdılı yayınlara izin verildikçe ve en önemli husus eğitim alanında önemli bir atak yapılamadığı sürece bu türden haberleri ekranlarda görmeye devam edeceğiz maalesef. Ve sürekli bu haberlere maruz kalarak, farkında olmasak bile yarattığı olumsuz etkiler bünyemize bir şekilde zarar veriyor. Enerjimizi düşürüyor, bağışıklığımızı etkiliyor. Hangimiz olumsuz bir şeyi izledikten, dinledikten sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyoruz? Hepimizde yarattığı etkinin şiddeti farklı olabilir. En az etkilenen de etkileniyor bir şekilde en fazla etkilenen de.

Covid-19

Şu anki durumda, corona virüsten ölenlerin sayısı, hasta olanların sayısı gibi istatistiksel durumların sürekli takibinde olmak beni virüsten korumuyor ancak daha çok strese maruz kalmama sebep oluyor. Bu durumda neler yapmamız gerektiğini öğrendik. Elimizden geldiğince kurallara uyup sürecin geçmesini bekleyebiliriz. Bir de bunlar olup biterken sürekli bir şeyleri izleyip seyirci kalmak yerine gerçekten yapabileceğim ne var? Bunun idrakına varıp duruma o şekilde vakıf olmak gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar sadece coronadan hastalanmıyorlar. Bir de bu süreçte evine, çoluğuna çocuğuna ekmek götüremeyecek durumda olup bunun ağırlığı ve yorgunluğu içerisinde hastalanan insanlar var. Bu zor durumdaki insanlara sormalı bir de Corona virüsün etkilerini.

George Floyd, Elon Musk

Haberlere bakmamaya gayret gösterdiğimi söylemiştim. Fakat gündemi kaçırmama adına tüm imkânlarını kullanan eşimin geçen gün izlediği haber bülteninde gördüğüm iki olay beni bir yandan üzdü bir yandan düşündürdü. Bir tarafta Amerika’da ırkçı bir polis tarafından gözaltına alındığı esnada nefes alması engellenip boğularak öldürülen siyahi bir gencin haberi; diğer tarafta ‘Elon Musk’ın SpaceX’şirketinin uzaya gönderdiği astronotların haberi. İkisi de aynı ülke topraklarında oldu. Bir yandan havacılık ve uzay alanında tarihi bir gelişme yaşanırken diğer yandan yıllardır süren ırkçılık meselesinin hala devam etmesi beni hem üzüyor hem de karışık düşünceler içinde bırakıyor. Ne kadar büyük bir ekonomiye, ileri teknolojiye veya ne kadar önemli şehirlere sahip olsa da, insana dair önemli bir olguyu hala benimseyemeyen toplumlar bana Einstein’in şu sözünü hatırlatıyor;

“Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.”

Homo Sapiens

İnsan ırkına verilen isim ‘Homo Sapiens’dir. ‘Homo’ insan, ‘sapiens’ ise düşünebilen anlamındadır. Homo Sapiens adı altında tek bir türe ait canlılarız. Yani tek ırkız aslında. Kendi içimizde ırk diye uydurmalarımız boşuna. Tüm insanların gen yapısı aynıdır. İnsan türü tek bir ırktır yani. Bizim ırkçılık diye ötekileştirmemiz ayrımcılıktan başka bir şey değildir aslında. Rengi, dili, dini, kültürü, yaşayışı ne olursa olsun hepimiz tek bir ırkız, ‘insanız’. Hepimiz birbirimize görünmez ama hissedilir bağlarla bağlıyız. Yaptığımız her şey birbirimize değip dokunuyor. Bilim alanında yapılan her gelişme nasıl ki insanlığa katkı sağlıyorsa, insana verilen zarar da, insanlığımızı yitirmemize neden oluyor. Yaptığımız her şeyde bağlarımızı sağlamlaştırıyor ya da koparıyoruz. Ya kendimizi buluyor ya da kaybediyoruz. Charles Bukowski’nin söylediği gibi;

“Hangi çiçek diğerini ‘sarı açtı’ diye ayıplar?
Hangi kuş ‘farklı ötünce’ diğerine yasak koyar?
Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar.
Ah insanlar!
Her şeyi bulup kendini bulmayanlar…”

 “Uygarlığın gerçek ölçüsü; ne nüfus çokluğu, ne kentlerin büyüklüğü, ne de üretim bolluğudur. Gerçek ölçü, ülkenin yetiştirdiği insanların nitelikleridir.”

Amerikan yazar ve düşünür Ralp W. Emerson’un bu sözüne baktığımızda, George Floyd’u gözaltına alıp acımasızca hayatına son veren ve buna seyirci kalan polisler de, uzaya araç gönderen SpaceX şirketi kurucusu Elon Musk da aynı ülkenin insanları. Peki sorun nerede? Ülkelerin yetiştirmesi önemli bir etken olabilir. Fakat burada sorgulamamız gereken kişinin kendini nasıl yetiştirdiği, kişinin vicdanını nasıl yetiştirdiği…

George Floyd “Nefes alamıyorum.” derken aslında nefes alamayan insanlığımızdı.

 “Sanma ki her kalıbın içindeki insandır, insanı farklı kılan merhamettir, vicdandır.”

İnsanlık adına birçok söz söylenmiş bu güne kadar. Kimine göre iyi ve kötü diye ayrılıyor, kimine göre de vicdanlı ve vicdansız diye.  İşin özüne inecek olursak hepimizde hepsinden birer parça var. Hangisini daha çok beslersek ona dönüşüyoruz.

Peki sen insanlığını neyle besliyorsun?

Fatoş YILDIZ / George Floyd, Elon Musk

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

"Müziğin sesi" her şeyi olan, sesi kısılsa ya da kapansa dahi zihninde çalmaya devam eden, müzik aşığı, bir dönem fotoğraflar çekmiş, bir süreliğine ara vermiş ve bu esnada zihninin ve ruhunun gizemlerini ararken özünün katmanlarının ve ruhunun odalarının resmini yakalamaya çalışan bir yolcu. Yolculuğunda, kitapların ışığında aydınlanmaya çalışan, öğrenmeye hevesli ve istekli, eski bir medya ve televizyon emekçisi. 'Biriktirdiklerim' ailesiyle yolculuğumun daha keyifli olacağını hissediyorum. Bir kişiye bile dokunabilmenin tarifi imkansız. Şimdiden yol arkadaşım olacaklara kucak dolusu sevgiler.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (5)

  1. 8 Haziran 2020

    Bu post güncel bir konu olarak yazılması dışında üzerine çok düşünülmüş bir birikimin ürünü … Eş zamanlı bu durumlar beni ve hepimizi düşündürmeli kanımca .

  2. 7 Haziran 2020

    Herkes gibi ben’de insan ve insanlik hakkinda birseyler soyledim,söylüyorum. Çok güzel ifade etmişsin , evet biz insan ırkıyız hepimiz bi kalıptan üredik ve bu yeryüzünde insanlar alemini olusturduk.. bana soruyorsun, insanlik hakkında ne düşünüyorsun !? Ben insanliğimdan kurtulmaya çalışıyorum…bu gezegende insan olmadan insan olarak yaşamasını öğreniyor insanin insan olmaktan çıktığı bi alanda bi olguda yaşamasını başarıyorum.. olan biten herşey insanlik adina yapılmıyor mu !? Senin insanlik adina kaleme aldigin bu yazın ve benim insanlik adına birseyler soylemem, diğer insanlarin şimdi de yaptıkları insanın insan olduğu alanda yaşamalardır..bi insan, insanın insanliktan çıktığı bi alanda yaşaması o insanın insanlik uykusundan uyandığını gösterir.. evet insan olmadan insan olarak yaşamak ; benliğin egemen olduğu, insanin üstün bi varlik kabul edildiği , kendini önemseyen kişiliğin geliştiği bu gezegende çok zordur, yunus’un sarp yolu rumi’nin aşkı savaşçının özgürlüğü olan bu alan’da bu olgu’da yasamak icin bi savaşçı gibi davranmak gerekiyor…yine çok güzel bi yazı olmuş varligina sağlık olsun güzel insan😊🙏 tüm insanlığın uyanmasi umuduyla sevgi dolu bi gün olsun,sevgiyle OLun☮🌹🌱🦋☀️💙🙏

  3. 4 Haziran 2020

    Bir telaş içinde bugün yazdığın yazıya biraz geç kaldım Can Fatoş’um.
    Yazını okurken zihnimde İnsan İnsan şarkısını dinledim.
    Ah insan olmak ya da olmamak belki de asıl mesele bu.
    Belki de tek sınav bu.
    Veya gördüğümüz en kötü olayın içinde Rabbimizin insanlığa buldurmak istediği farklı bir konu.
    Her şey bize gösterilenden farklı belki de ve belki de dünya insana saygıyı, barışı ve eşitliği George Floyd’un son nefesini verişinde öğrenecek, belki de her şey bunun için oldu..
    Çok güzel bir yazı idi.
    Ruhumu temizledin, iyi geldin yine ve yine.
    Kalemine, o güzel yüreğine sağlık dostum benim.

Bir cevap yazın