Dinçel Laçin
Dinçel  Laçin
dincellacin@hotmail.com
Biriktirmek,Uyanış ve Paylaşmak
  • 12
  • 161
  • 04 Mayıs 2020 Pazartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    4 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 4,50.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Yazı yazacağım kişilere önceden haber veriyorum, bu hafta sana yazıyorum diye 🙂 Ama size bunu söylemedim zira her halükârda bu yazıyı ilk okuyacak kişi sizsiniz ve bilin ki Biriktirmek, Uyanış, Paylaşmak kelimelerinizi bana verdiğiniz ilk an’dan beri düşünüyorum. “Ben bu kelimelere nasıl bir yazı yazabilirim?” diye. Ve başlamak için ilk aklıma gelen şey ise bir […]

Yazı yazacağım kişilere önceden haber veriyorum, bu hafta sana yazıyorum diye 🙂 Ama size bunu söylemedim zira her halükârda bu yazıyı ilk okuyacak kişi sizsiniz ve bilin ki Biriktirmek, Uyanış, Paylaşmak kelimelerinizi bana verdiğiniz ilk an’dan beri düşünüyorum. “Ben bu kelimelere nasıl bir yazı yazabilirim?” diye.

Ve başlamak için ilk aklıma gelen şey ise bir belgesel de karşıma çıkan bir cümle oldu; diyordu ki cümle de ‘Hayat çocukluğundan yaşlılığına taşıdığın bir mesajdır.’

Hepimiz çocukken şahane bir dünya düşlerdik. Sahi o mesaja ne oldu? Çocukluğumuzdan günümüze mesajı kaç kişi taşıyordu? Zira belgeselde, ‘Belki de hayatın anlamı çocukluktan getirdiğimiz o mesajın kaybolmamasını temin etmektir’ deniyordu.

Biriktirmek

Emin olduğum bir şey var ki siz bu mesajı taşıyanlardansınız ve çocukluğunuzdan beri cebinizde biriktirdiklerinizle yola paylaşmak için koyulanlardansınız.

Bunu bir metaforla anlatacak olursam eğer, bir göle küçük bir taş attığımızda suyun yuvarlak, sessiz sakin, küçükten başlayarak büyüyen, büyürken de şekil ve sakinliği hiç bozulmayan dalgalara dönüşmesi gibi bir şey olurdu bu. Zira insanın uyanışı da ancak bu şekilde olur. Yeter ki o ilk taşı birisi doğru yere, doğru şekilde atsın, sonrasında o hareler büyür büyür koca engin bir okyanus olur. Ve bu okyanus her insanın kalbinde yaradılışından beri hep orada durur. Yani aslında oluşan ve bulunan hiçbir şey yoktur, burada aslolan şey, belgeselde söylenen o mesajı taşımayı seçmektir yani bu bir nevi Robin Sharma’nın ‘Ferrari’sini Satan Bilge’ kitabında yazdığı gibi; ‘görüşünüz yalnızca kalpten bakabildiğiniz de berraklaşır, dışarı bakanlar düş kurar, içe bakanlar uyanış yaşar’ cümlesi gibi bir durum ve o uyanış ki, Halil Cibran’ın Ermiş de yazdığı gibi ‘bir insanın en derin düşüdür.

Siz kaç düş kurdunuz bilmiyorum ama şundan adım gibi eminim ki, bir sabah uyandınız ve bu uyanış her zamankinden farklıydı. Yoksa BİRİKTİRDİKLERİM diye bir site kurup insanlara muazzam bir emek ile paylaşmak niyeti nasıl bir anlam arayışı içerir? Bu bana göre kendi içinde ki insanı anlamış olmak ve çocukluğunuzdan beri cebiniz de taşıdığınız mesajlarla ilgili, zira Stefan Zweig’in de dediği gibi; ‘Bir kez kendi içinde ki insanı anlamış olan kişi, bütün insanları anlar’ idi.

Metafor

İnsanları anladığınızdan ve doğru okuduğunuzdan da eminim, sizinle yaptığımız o ilk telefon konuşması kırk yıllık bir dostluk konuşmasına başka türlü nasıl dönüşebilirdi ki? Belki de aynı mesajları taşıyan, aynı yere ait çocuklar olduğumuz içindir bu ve aslında baktığımız zaman bizi buluşturduğunuz diğer kalemdaşlarım da ilginç bir şekilde aynı yere aitler gibi. Bu bence bir rastlantı değil az önce bahsettiğim metaforda ki taşı doğru yere atabilmek kabiliyeti ile ilgili ve sanırım çok derin bir iç görü de gerektiren bir durum bu. Buna sahip olduğunuzu bilmek beni size bağlayan ana unsur, zira cebinde mesajları ile gezen her çocuk gibi aynı mesajları taşıyan birine bağlılık, sanırım ezeli bir bağdan oluşuyor.

Sizin gibi insanlarla aramızda ki bu görünmez iplerle bizi birbirimize bağlayan o enfes düğümleri çok seviyor ve bu ipe çok büyük bir saygı duyuyorum ben çünkü çok ince bir terzilikle bizleri birbirimize dikiyor, açıkçası insan böyle bir ipe denk geldiği için büyük Şükür duyuyor.

Yazı dilimi az çok anladığınızı düşünüyorum, her yazımın finali ya bir şarkı ya bir film repliğiyle biter : ) belki de burada yapmaya çalıştığım şey, yazı yazdığım kişiye bir şarkı ya da bir film hediye etmeye çalışmak da olabilir ve bu çerçeve de size yazdığım yazımı Matrix’den bir replik ile bitirmek isterim;

Replik de Neo’ya ‘seni izliyorlar’ der Trinity, Neo’da ‘Kimler’ diye sorar, Trinity cevap olarak;

Sadece dinle, neden burada olduğunu, ne yaptığını, neden az uyuduğunu ve her gece bilgisayar önünde sabahladığını biliyorum. Onu arıyorsun. Biliyorum, çünkü ben de bir zamanlar aynı şeyi arıyordum. Sonra O beni bulduğunda aslında Onu değil, bir yanıtı aradığımı söyledi. Bizi harekete geçiren soru bu Neo. Seni buraya getiren de bu soru, soruyu biliyorsun.Tıpkı benim gibi’ der.

Filmin ilerleyen yerlerinde ise şöyle bir replik de vardır ki bu bana göre bu yazıda önemli.

Sen buraya seçim yapmaya gelmedin, sen seçimini çoktan yaptın ve sen buraya neden bu seçimi yaptığını anlamaya geldin.’

Evet hocam, yazı burada bitiyor ve sanırım şimdi daha da oturdu anlatmaya çalıştıklarım. Siz, çocukluğunuzda cebinize doldurduğunuz mesaj ve Matrix’de ki replikler, sizce bir araya geldiğinde ne anlatmak istiyor olabilir?

Sosyal Medyada Paylaşın:

12 yorum

  1. Biriktirmek,Uyanış ve Paylaşmak işte aklımdan geçen kelimelerdi… Bu üç kelime teker teker beni anlatıyordu… Ama bunların böyle bir bütün oluşturacağını düşünmezdim. Beni tam bir bütün haline getirdiğin cümleler içinde kayboldum ve bir araya gelmemizin her seferinde konuştuğumuz gibi tesadüf olmadığını biliyoruz. ve şimdi bu yazıda bana tekrar “Bizi harekete geçiren ne?” sorunla derinlere indim ….sizce bir araya geldiğinde ne anlatmak istiyor olabilir? bu sorun ise beni benden aldı…Çok şükür bu sorunun cevabını buluyorum.. Ve yolumuz BİR … Seninle ve biriktirdiklerim de yolu kesişen herkes için binlerce şükür…. Yüreğine sağlık dostum seviliyorsun

    • Asıl sizin o güzel yüreğinize sağlık hocam.
      Aynı anlamda buluşturana bin Minnet.
      ♥️

  2. Dinçel yine ne ettin sen ya! Biriktirdiğin kelimelere ve onlardan yaptığın elbiselere bayılıyorum

    • A canım lavanta kokulu Reyhan’ım, ben de bir şey yok, kelimeler sizden geliyor, özümüz güzel, ben sadece gördüğümü yazıyorum.
      ♥️?

    • Bizleri heybemizdekilerle buluşturana bin Şükür canım Melda’cığım.♥️

  3. Yine harika kelimeler ve şık kıyafetler?
    Düşlermiz ve hayallerimiz aynı kumbarada ‘BİRİKİYOR’, bizleri buluşturan da bu olsa gerek. Aynı kumbaraya sahibiz, birlikte bu kumbaradan kullandıkça çoğalıyoruz??

    • Aynı kumbaranın çocuklarıyız biz.
      Ne mutlu ki aynı şeyleri biriktiriyoruz can Ruhdaş’ım benim ♥️

  4. Nasıl güzel anlatım dilidir bu, bayıldımmm.
    Elinize Yüreğinize sağlık, Dinçel hanım

    • Çok ama çok teşekkür ederim Neşe hanım.
      Kıymetli yorumunuz beni çok mutlu etti.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM