Avrupa’da düşünme alanında köklü bir değişim yaşandığı 18. yüzyıla Aydınlanma Çağı denir. Kökeni eski Yunan felsefesine dayanan ve gerçekte 17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın sonları arasında gelişen “Aydınlanma Felsefesi” bu çağa adını vermiştir .Felsefe, siyaset ve edebiyat alaninda etkili olan bu akım kısaca aydınlanma diyede adlandırılırdı. Bu akımın düşünürlerine aydınlanma filozofu denirdi. Aydınlanma felsefesi […]
Avrupa’da düşünme alanında köklü bir değişim yaşandığı 18. yüzyıla Aydınlanma Çağı denir. Kökeni eski Yunan felsefesine dayanan ve gerçekte 17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın sonları arasında gelişen “Aydınlanma Felsefesi” bu çağa adını vermiştir .Felsefe, siyaset ve edebiyat alaninda etkili olan bu akım kısaca aydınlanma diyede adlandırılırdı. Bu akımın düşünürlerine aydınlanma filozofu denirdi.
Aydınlanma felsefesi insan düşüncesini insan yaşamının anlamını ve biçiminin aydınlanmasını sağlıyordu. İnsan düşünürken ve değerlendirme yaparken dinin buyruklarına ve geleneklerine bağlı kalmalıdır. Bütün dinlerin ortak özelliği buyurucu ve değişmez kurallar koymaktır. Avrupa’da dini buyruklarına karşı çıkanlar en ağır hatta ateşe atılarak yakılıyordu. Rönesans’tan itibaren düşüncenin tarihsel otoritelerden kurtulması, bilgi ve yaşam hakkında akla ve deneyime dayanmaya başlaması söz konusudur. 17. yüzyılda bu gelişmeler sistemleştirilip temel ilkelere dönüştürülmeye başlanmış, rasyonalizmin belirginleştiği bu yüzyılda aydınlanma felsefesinin düşünsel temelleri bir anlamda hazırlanmıştır.
İtalyan bilgini Galileo Galilei Rönesans döneminden önce dünyanın yuvarlak olduğunu savunuyordu. Fakat o zamanki Katolik kilisesi bu düşünceye karşı çıkmıştır. Ve başka bir konu olarak da dünyanın döndüğünü savunmuştur Galileo Galilei buna da kilise karşı çıkarak onu mahkemeye göndermiştir ve dünyanın dönmediğini ve yuvarlak olmadığını savunmasını istemişlerdir. Eğer savunmazsa öldürüleceğini hükmünü vermişlerdir. Galileo Galilei’de mecbur kalarak onların dediğini savunmuştur. Mahkemeden çıkarken ” Siz ne söylerseniz söyleyin Dünya dönüyor ve dönmeye devam edecek. ” demiştir. Bu durumda kilise din inanç düşünce ve bunun gibi konularda yetkili bir kurum olarak insanın yaşam şekline karışıyordu.
İngiliz filozofu John Locke , Gottfried Leibnz ve Iskoçyalı David Hume , gerçeğin ne olduğu ve nasıl öğrenilebileceği konusunda yeni düşünceler ortaya attılar.
Avrupa ‘karanlık çağ‘ döneminde dine aykırı olduğu düşüncesiyle bilim ve düşünmeyi yasaklamıştı. Ancak o zamanlarda Yunancadan Arapçaya yapılan çevirilerle bir medeniyet kurmuş olan Endülüs’e (İspanya) yapılan seferlerle oranın halkının müreffeh yaşamı karşısında hayranlık duymuşlardır. Arapça eserleri özellikle de İbn Rüşd gibi alimlerin eserlerini Latinceye çevirerek Aydınlanma Çağı’na zemin hazırlamışlardır.
Aydınlanma Çağı, aklı kurucu ilke olarak benimseyerek, tüm toplumsal yaşamın ve düşünüşün buna göre şekillendirilmesine yönelinen dönemdir. Kant, aydınlanmacılığı, “aklı kullanma cesareti” olarak tanımlandığında, genel olarak Aydınlanma Çağı ‘nın felsefesini vermektedir. 18. yüzyılda Avrupa ‘da ortaya çıkıp gelişmiş ve “aydınlanma” fikriyle yaygınlaşmıştır.
Kant, aydınlanma düşüncesinin kurucu ilkesi olan akıl konusunda şöyle der:
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aramalıdır Sapere Aude! Aklını kendin kullanmak cesaretini göster! Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.
Immanuel Kant
Fotoğrafta gördüğünüz Immanuel Kant ‘ın orijinal yazısıdır.
Aydınlanma çağı laik Dünya görüşünün büyük mücadelelerden sonra batı toplumuna yerleştiği çağdır. Bu çağda ön yargılar ve boş inançlar yıkılmıştır. İnsana değer verilmiş insanın özgürlüğü ve toplumun ilerlemezi üzerinde durulan ve tartışılan bir konu olmuştur. Aydınlanma Çağı ‘nın ana fikri, akıl aracılığıyla doğru bilgilere ulaşılabileceği ve bu doğru bilgi ile de toplumsal yaşamın düzenlenebileceğidir. Öte yandan bilim alanındaki önemli gelişmeler de Aydınlanma Çağı’na öncülük eder ve bu çağda ayrıca çok yoğun yeni bilimsel gelişmeler kaydedilmiştir.
Kaynakça : wikipedia , britannica sözlük
Sudenaz Köşklü
Dilimizde bilmediğimiz veya daha önceden hiç duymadığımız o kadar çok kelime var ki…
İşte onlardan birkaçı… Tahmin edin bakalım bu kelimeler ne anlama geliyor?