Nazlı Aydın
Nazlı  Aydın
biriktirdiklerimde@gmail.com
Küçük Bir Kız İsteme Mevzusu
  • 1
  • 232
  • 07 Mart 2020 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Saçları ağarmış, göbeği kendini iyiden iyiye belli eden, kır bıyıklı, emekliliği yaklaşan savcı,karşısına damat diye getirilen esmer, yapılı, her hâlinden usul erkân bilmediği anlaşılan delikanlıyı iyice süzdü. Kızını bu serseriye verecek değildi ancak kızını da üzmemeliydi. Ailecek bir sonraki hafta misafir olmaya davet etti pek sevemediği damat adayını. Operasyon başlamıştı : Küçük Bir Kız İsteme […]

Saçları ağarmış, göbeği kendini iyiden iyiye belli eden, kır bıyıklı, emekliliği yaklaşan savcı,karşısına damat diye getirilen esmer, yapılı, her hâlinden usul erkân bilmediği anlaşılan delikanlıyı iyice süzdü. Kızını bu serseriye verecek değildi ancak kızını da üzmemeliydi. Ailecek bir sonraki hafta misafir olmaya davet etti pek sevemediği damat adayını. Operasyon başlamıştı : Küçük Bir Kız İsteme Mevzusu…

“Madem çok seviyorsun, çiçeğini çikolatanı al gel haftaya.”

Kızı, emekli savcıya öyle bir sarıldı ki az kalsın savcının kemikleri kırılacaktı.Kızını kendinden uzaklaştırmışken damat müsveddesi savcının elini öpmeye başladı.  

“Teşekkür ederim babacığım.” dedi delikanlı ve savcıya sarılmaya başladı.

Pek abartılı bu hareket savcının kararını destekledi. Delikanlıya umut verecek, umudunu elinde bir bomba gibi patlatacak, delikanlıya da dersini pekâlâ verecekti.

Kızcağız babasının planlarından habersiz müthiş bir sevinçle hazırlanmaya koşmuştu. Bir hafta ivedilikle geçmiş, her yere yetişmeye çalışmıştı. Sevinçli olduğumuzda zamanlar hızlı geçer. Genç kzın da bir haftası ışık hızında geçmişti. Sonunda mühim akşama kavuşmuşlardı. Hazırlıkları bitirince aynada kendine baktı âdeta meleklere benzemişti.

Genç adam için de durum farklı değildi. Sinekkaydı tıraşı, dar kesim takım elbisesi, elinde bir buket kırmızı gülü, annesi ve babasıyla kapının önünde içeri davet edilmeyi bekliyordu.

Nihayet kapı ağır ağır açılmış, genç adam ve ailesi içeriye alınmıştı.

“Nasılsınız?”İşte bu kilit soru damadın babasından gelmişti. Herkesle mutlaka haşır neşir olacak ardından salondan usulca ayrılacaktı.Herkesi tek tek dolaştı, yetmedi ikinci kez çıktı ağızlardan. Herkes gergindi. Kızın annesi, “Kızımız kahveleri yapsın.Nasıl içersiniz?” diye sorunca damat gerginlikten bayılacağını hissetti. Bozuntuya vermeyerek kıza göz ucuyla tekrar baktı. Ne kadar da güzel olmuştu!

“Efendim; annemle babam sade, bendeniz şekerli tercih ederim kahveyi.”

Peh,damat müsveddesine bak sen! Kahveyi şekerli tercih edermişmiş.

Delikanlının annesi durmadan babasına kaş göz işareti yapıyor,adamcağız da kravatını gevşetip duruyordu.Kahvelerinin gelmesiyle delikanlının babası söz aldı:

“Efendim,sebeb-i ziyaretimiz mâlum.Allah’ın emri, Peygamber Efendimizin kavmiyle kızınız Kerime’yi oğlumuz Mahdum’a istiyoruz.”

Mahdum keyiflice kahvesini yudumlarken savcı elindeki fincanı yavaşça masaya koydu.Kapının yanında duran kızını çağırdı.

“Senin gönlün var mı bunda?”

Mahdum istihzaî bir gülüşle:

“Var babacığım,var.”dedi. Savcı derin bir nefes aldı. Tekrar kızına baktı. Kızı gözlerini kırptı. “Nasıl uygun görürseniz…”

Savcı istihzai bir gülüş sergiledi. “Bir dahaki gelişinizde kararımı bildiririm.”

Dilekçeli Kız İsteme

Mahdum,ağzındaki kahveyi halıya püskürdü.”Tekrar mı geleceğiz?”

“Talebini bildirmek için buraya kadar geldin.Bir kızı bin kişi ister bir kişi alır.Bakalım o kişi sen misin?” dedi savcı.

“Tabii ki benim babacığım.”dedi Mahdum. Annesiyle babasının dışarı çıkmak için hazırlandığını gördü.İstemeyerek de olsa o gece evlerine vardılar.

Sonraki hafta savcı yine bir kez daha misafir etmek istediğini ancak kararını değiştirdiyse tekrar gelmesine gerek olmadığını söyledi. Kız her seferinde çok heyecanlanıyordu.

Mahdum bir sonraki hafta gitti eli boş döndü.Gitti,yine eli boş döndü.

Aradan geçen bir ayın ardından arkadaşı resmî bir kuruma dilekçe vermiş, dilekçenin cevabı işyerine gönderilmişti bile. Aslında kayınpederine dilekçe yazma fikri gözüne güzel gözükmüştü.Başladı dilekçesini yazmaya,bitirince bunu savcının masasına koyacaktı. Kız, buna gerek olmadığını söylemişti ama Mahdum’un kararı kesindi.

…Masasında bir dilekçe bulan savcı hızla Mahdum’un babasını aradı.

 “Bu akşam gelin de şu hayırlı iş uzamasın.”

Mahdum ve Kerime erdiler muratlarına .

Sosyal Medyada Paylaşın:

1 Yorum

  1. Açıkçası şahsım adına bu kadar uzamadığı için şanslıyım. dilekçe mektup baya uzayacaktı. Tek seferde tam 12 den bir atışla bu isteme işi tamamdı. Tabi şehirler arasında mesafe olması da avantajdı. Her şey bir yana Allah herkese bir ömür boyu mutlu olabileceği bir eş nasip etsin. Evlilik süreci tatlı bir anıolarak kalıyor.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM