Bugünkü yazımız hayatımızın her anında bizimle olan “Leyla ile Mecnun Dizisi“ne ait. Bilmeyenler için kısacık bir not verecek olursak; baş rollerinde Ali Atay, Serkan Keskin, Osman Sonant, Ahmet Mümtaz Taylan ve Cengiz Bozkurt’un yer aldığı, senaristliğini Burak Aksak’ın üstlendiği dizi bu sene 9. senesiyle izleyicileri kucakladı.

Peki o kadar dizi varken neden Leyla ile Mecnun? İlk bölümlerini izlediğimiz zaman biz 13 yaşındaydık, hayattaki tek amacımız derslerimizi geçmek ve sonsuz hayal dünyasına dalmaktı. Çünkü 13 yaş bunu gerektiriyordu. Seneler geçti, 15 yaşımızda hayallerimiz vardı ama birçok hedefimiz değişmişti. Aslında sadece hayallerimiz değil hayatlarımız da değişmişti. Okulumuz, yaşadığımız ev hatta dostlarımız…

Tabii ki değişmeyen şeyler de olmuştu hayatımızda. Öncelikle İsmail Abi & Mecnun dostluğu hala bizimleydi, Mecnun’un Leyla’ya olan aşkı da hiç gitmemişti aklımızdan, İskender Baba’nın o güven veren konuşmaları da aklımızın hep bir köşesinde bizimle beraberdi gittiğimiz her yerde ve tabii ki Yavuz’un maceraları, İsmail Abi’nin umudu… Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin her kuru yük gemisinde İsmail Abi’nin el sallaması silinmeyecek hafızalarımızdan hatta ona inanmayanlara rağmen “O gemi bir gün gelecek.” derken ki gözlerinin parlaması bize umut olacak ve renkli kıyafetleri hayatımızı renklendirecek.

Leyla ile Mecnun Dizisi Kitapçılarda

Geriye dönüp baktığımızda bazen çok çabuk bittiğini düşünüyoruz ve bir yanımız bu sebeple hep buruk kalıyor. Ama seneler geçmesine rağmen insanların hayatlarının bir köşesinde yer alması bizim içimizi umutlu kaplıyor. Ayrıca Burak Aksak’ın Leyla ile Mecnun dizisini roman olarak yayınevinden çıkartıp okuyucular ile buluşturması da bizi bir o kadar mutlu eden olaylar arasında.

Bazen hayatınızın kötü dönemlerinde tutunacak bir dal ararsınız, bana destek olsun/güvensin istersiniz işte bizim için de Leyla ile Mecnun öyle bir diziydi.

Zaman geçti herkes hatta her şey değişti şüphesiz biz de değiştik ama değişmeyen yönlerimizin olması da bizi “biz” yapan şeylerdi.

Hayatınızı güzelleştiren noktalardan asla vazgeçmeyin ve eğer hala bu güzel diziyle tanışmadıysanız mutlaka izleyin. “Ben dizi izleyemem” diyenlerdenseniz de kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederiz, çünkü eminiz bu kitap size çok fazla şey katacak.