Samet Koca
Samet  Koca
smtkoca@hotmail.com
Can Yangını
  • 3
  • 144
  • 29 Şubat 2020 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    3 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Can yangını varken son günlerde hiç bir şey yazamıyorum. Yazmak istemiyorum. Üzüntüm öyle büyük ki; hiç bir kelime ifade etmeye hiç bir cümle anlatmaya yetmeyecek sadece bunu biliyorum. Çocukken ders kitaplarında okuduğumuz savaşlar geliyor hep böyle zamanlarda aklıma. Savaşlar çok eskiden yaşanmış ve sona ermiş, dünya bir düzene oturmuş bir daha savaş yaşanmayacak artık diye […]

Can yangını varken son günlerde hiç bir şey yazamıyorum. Yazmak istemiyorum. Üzüntüm öyle büyük ki; hiç bir kelime ifade etmeye hiç bir cümle anlatmaya yetmeyecek sadece bunu biliyorum. Çocukken ders kitaplarında okuduğumuz savaşlar geliyor hep böyle zamanlarda aklıma. Savaşlar çok eskiden yaşanmış ve sona ermiş, dünya bir düzene oturmuş bir daha savaş yaşanmayacak artık diye düşünürdüm hep çocukken. Çünkü bunlar yıllar önce yaşanmış bitmiş kitaplara geçmişti bana göre. Tarih derslerinde detaylı detaylı hepsini okuduk yıllarca. Hangi ülke hangisiyle savaşa girmiş, kazanmış yahut malup olmuş. Birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşı, Çanakkale Zaferi gibi bir çok örneğiyle tarih olup kalmışlardı ve biz bunları okuyup öğreniyorduk. Ama başka bir şeyler daha vardı yeni küçük çatışmalar, işgaller duyuyorduk çocukken de bazı bazı. Ama tarih kitaplarında okumadığım için hiç büyük bir şeymiş gibi gelmezdi nedense. Çünkü savaşlar sadece kitaplarda anlatılırdı. Ama öyle değilmiş… 

İnsanlığın Sonu

Uzaklarda yaşanan savaşlar en yakınımıza kadar geldi. Hatırladığım ilk büyüklerden biri Irak savaşıydı; henüz liseye gidiyordum ve savaşın yıkımını günlerce haberlerde izleyip etkilendiğimizi, masum insanlar üzüldüğümüzü biliyorum. Dünyanın bir çok yerinde yaşanan zulümler, çatışmalar, işgaller hiç bitmedi. Son yıllarda ise Suriye’deki savaşa şahit olduk. Ama bu sefer daha farklıydı diğerlerinden. Ekonomik, kültürel, göçmenler, siyasal gibi birçok yönüyle etkilendiğimiz bir savaş oldu bu bizim için. Dünyanın dört bir yanında güçlü devletler güçsüzleri ezip geçerken her gün binlerce masum insanlar ölüyor. İnsanlar evinden yurdundan ailesinden oluyor. Ne için? Ya petrol, ya altın; yani para. İnsanın adı yok. Aynı zamanda değeri de. Dünya öyle kötü bir yer ki hiç bir zaman insan insana yaşayamadan kıyamete ulaşacağız sanırım. Ve o büyük gün geldiğinde perde tüm insanların üzerine örtülecek. İşte bunu unutuyor insanoğlu. 

Asker

Askere giderken geri dönmeyecek gibi yola çıkmayı, sevdiklerini tekrar görememe ihtimalini düşünmenin verdiği kaygıyı askerliğini yapan her büyüğümüz, kardeşimiz bilir. Büyüdüğü şehirden hiç çıkmamış ailesinden ilk defa ayrılan gençler olduğu gibi yıllarca farklı şehirde üniversite okumuş, çalışmış gençler çoğunlukla bilmedikleri şehirlere doğru vatani görevini yerine getirmek için yola koyulurlar. Meçhule giden bir yolculuktur bu. “Ayakkabınla git ayakkabınla gel” demişti bana birisi ben askere giderken. Önce ne olduğunu kavrayamamıştım bu sözün anlamını. Sonraları anladım. sağ salim git ve gel! Geride bıraktığı ailesi, eşi, dostları, sevdiği yolunu gözler. Her telefon çalışında aklına o, her haber dinleyişinde kulaklarına onun ismi, her asker gördüğünde o gelir gözüne, kulağına, kalbine. Sürekli teskere günü sayılır.

Kadın sevdiğini, nişanlısını, kocasını bekler. Ana baba kuzusunu merak eder. Er ise gününü tamamlayıp sevdiklerine kavuşmayı, rütbeli asker ise çoluğunun çocuğunun rızkını çıkartıp bu gün de hayatta kalıp ailesine bağışlandığı için haline şükreder. Bekleyen de, beklenen de hep kavuşmaya özlem duyar o güne inanır. Vatan borcu hak, şehitlik mertebesi lütuf fakat” Ölüm Allah’ın emri de şu ayrılık olmasaydı…” der bir türküde. Askerine ulaşamamak nasıl endişe verirse, merak edildiğini bilip  haber verememenin kaygısı da ağır gelir insana. Şehit haberini almak mı!? 

Eksik

Gencecik yaşında şehit düşen bir askerin ardında ana, baba, kardeş, eş, dost, çocuk olmanın acısını ancak bunu yaşayanlar anlar. Çünkü bir ana oğlundan, bir baba yiğidinden, bir kadın eşinden, bir çocuk babasından, bir bebek hiç hatırlayamayacağı babasından kopmuştur… Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın artık, gül yüzlü Mehmetçiklerimiz sağ salim sevdiklerine kavuşsunlar her zaman…

Can Yangını İçin

Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, kıymetli ailelerine sabırlar diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun.

Sosyal Medyada Paylaşın:

3 yorum

  1. Hislere tercüman oldunuz.
    Hepimiz aynı acının insanlarıyız.
    Gerçekten çok ama çok üzgünüm…

  2. Dünya, en alt bilinç seviyesi, bu bilinç seviyesinde biz neredeyiz, ne haldeyiz?!

  3. Hisler ortak…Ne yazık ki ortak. Rabbim hepimize fakat en çok evlatların ailelerine sabır nasip etsin.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM