Zeynep Gök
Zeynep  Gök
hlyy.5252@gmail.com
Zamanda Mucize
  • 0
  • 196
  • 16 Ocak 2020 Perşembe
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    5 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 4,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Bir dikili taş olsaydık şu alemde? Zamanda Mucize olsaydı? Katlanabilir miydik şahit olunan bunca zelilliğe… Ne var ki eksilmiyor bir türlü merhamet noksanlığı ve bizler bazen dikili taş olmaktan ötesi olamıyoruz. Bir canlının yaşamına, fıtrat yapısına uygun davrandığı için son verme lüksüne erişiyoruz yahut zannedebiliyoruz. Fıtrat yapısına uygun davranmayan bizlere ise seçici kast sistemiyle sınıflandırmaya […]

Bir dikili taş olsaydık şu alemde? Zamanda Mucize olsaydı?

Katlanabilir miydik şahit olunan bunca zelilliğe… Ne var ki eksilmiyor bir türlü merhamet noksanlığı ve bizler bazen dikili taş olmaktan ötesi olamıyoruz. Bir canlının yaşamına, fıtrat yapısına uygun davrandığı için son verme lüksüne erişiyoruz yahut zannedebiliyoruz. Fıtrat yapısına uygun davranmayan bizlere ise seçici kast sistemiyle sınıflandırmaya gidiyoruz. Örnek alacağımız ekosistem döngüsünü, bile bile farkındalıkla yok etmeye çabalıyoruz. Halbuki bu çabanın tersine akmak olsaydı tüm arzularımız, bugün okuduğumuz, gördüğümüz ve izlediklerimiz inanıyorum ki çok başka  manzaralar olurlardı. 

Zaman denen kelime; geriye akabilen bir mucize barındırmıyor. Bugün gördüklerimiz ve şahit olduklarımızdan çok ötesinin habercisi rolünü üstlenmiş olabilir ne yazık ki! Sesimiz küçük bir karınca ayağı sesi kadar cılız ve silik. Duyulmaz bir gaflet! 

Gözlerimizin şahit olduğu tablolar, bir hayal gücünün tuvale yansıması değil fakat… Değil yağlı boyalara karışan griler ve siyahlar. Değiller ! Her biri birer olacakların uyarısı…

Zamanda Mucize İçin Uyanalım mı Sahi Artık?

Canlı bedenlere can suyunu döken ellerimizmiş gibi davranıyor insanoğlu bu cehalet vadisinde. Sandığına aldanarak aynı elle alıyor o canları. Tüm bu olanlara sessizlik çığlığı atmak bile yakıyor aslında, biz bir nebze kalbi olanları… 

Fakat zaman; ileri akan güzellikte sonsuz krediler verebiliyor. Gün ayarken aynı zamanda dolu dolu umut saçıyor. Her doğan güne sığınmak; şartı oldu artık benliğimin. Bu şartla yeniden doğuyorum ben de umutlarla. Sessiz kalmak canımı acıtsa da, umudumu yeşerten olgulara tanıklık ediyorum. Bunca cehalet içinde , yeşeren umutlara sebep mucizeleri görüyor olmanın sevinciyle uyanıyorum yeni gün benliğime. 

Ne yapmalı? Nasıl yapmalı? Suallerini ararken, mucizelere inancımı hiç yitirmeden devam ediyorum. Biliyorum ki inanç benliğinde, havuzunu umutla doldurup suyuyla birçok yeşerme mucizesi tanıkları var. Biliyorum ki bir yerlerde olduğumuz sürece, mucizelere tanıklık etmek kaçınılmaz olacaktır. En doğaüstü olaylarda dahi şahit ettiğimiz bunca çıkarımlar boşa değil elbette.

Ne olursa olsun mucizeler her zaman peşimizde. Görmeyi bilene…

İNANÇSIZLIK,  temelindeki harcını geçici renklerle boyamak için eksik malzemeden yaptığın bir küçük evrenin yapıtıdır. Bu evreni aklınla ve nefsinle baktığın bir aleme sunarak inşa edeceksen bil ki gözünü boyadığın renklerin aslında seçtiğin kara bir geceden doğmuştur. Sağlam inancına geçici hiçbir hevesi değdirmediğindeki nurun göz alıcı beyazlığını görmeyeceğin tek rengin olan gece karanlığı… (SiMurg GAİA’dan…)

-Vazgeçmeli mi istemekten? İsterken çekinmeden, utancını geriye iterek o kalpteki sesi işitmeli mi?

-En çocukluğumun, en masum kahkahasını atmış gibi, yokuş aşağı bisikletle inerken ellerimi rüzgara karşı açmışım gibi… Vazgeçmek; korkuma yenilmeden, çocuk heyecanımla hiç savaşamadı ki…

Kimsin sen ?

Yolundan vazgeçmeyen, sonuna gelmiş, gelirken bile çabalamış, 

F – k – r ‘den türeyen bir garip tefekkür noksanlığını aşmaya çalışan acizim…
Fakat katledilen her canlı türü için acizliğime ilk kez kahreden bir acizim !
(SiMurg GAİA’dan…)

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM