Zeynep Gök
Zeynep  Gök
hlyy.5252@gmail.com
‘VAV’ GÖNLÜM
  • 5
  • 201
  • 09 Ocak 2020 Perşembe
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    6 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Bazı kelimeler ve cümleler vardır. Duyduğunuz an kendinizi bir anda ‘çırılçıplak’ hissedersiniz. Hani elinizde bir şeyin, dilinizde kelamın kalmadığı anlardaki oluşan o his… Vav gönlüm..  Hey hat!   O andan sonra telaffuzlar hep çınlama kalır. Bazı gerçekler çok zulümdür. Bazı kimseler pek merhametlidir zira! Bazı anlar ölüm gibi bir gerçekliğe sahiptir. Her zaman olduğunu bildiğimiz , […]

Bazı kelimeler ve cümleler vardır. Duyduğunuz an kendinizi bir anda ‘çırılçıplak’ hissedersiniz. Hani elinizde bir şeyin, dilinizde kelamın kalmadığı anlardaki oluşan o his… Vav gönlüm..

 Hey hat!

  O andan sonra telaffuzlar hep çınlama kalır. Bazı gerçekler çok zulümdür. Bazı kimseler pek merhametlidir zira! Bazı anlar ölüm gibi bir gerçekliğe sahiptir. Her zaman olduğunu bildiğimiz , fakat gerçekleşeceğini unuttuğumuz o  ölüm anı/ları …

  Bazı direnmeler sizi sona götürür. Esasen gerçeklik peşine çokta düşmemek lazımdır. Zira peşine düşünce,kendiliğinden gelmediği için daha yakıcıdır. Kimseler bazen merhamet sınavından kalır. İyiye alışmak zor, merhametsizliğe benzemek pek kolaymış fikrimce. 

    Bazen bir bakmışız ki aynı ses tınıları farklı hitabetlerle yönümüze doğru geliyor. Aynı merhamet yoksunu duruşuyla, farklı hitaplar yankılanıyor ardı ardına…

-İşte o esnada taptaze bir öğrenme daha yaşarız.-

   ‘Merhamet yoksunluğu, hırsla körleşir ve kılıç keskinliği kararlılığıyla kelama bürünür. Düşünmeden ardı sıra darbe alman için savaşır. Kazanan sen, kazanan siz olun! Varın yolunuzda kazanmış zaferlerinizle bir olun. Çığlıklar yerini duaya bırakmıştır zira artık…’

 Bazı bazı;

Bildiklerimize susmak lazımdır. Sadece susmak. İzlememek. Bilmemek. Duymamak. Niyetler bazı bazı yanlış anlaşılır. Ve evet her zaman haklılar kaybeder. Fakat onurlu bir kaybedişe her zaman razıdır bazı gönüller.

  Bu anlar kiminde aşk, kiminde dost, kiminde dillendiremediği kederi, hastalık sınavıdır… 

Hepimiz bir şeylerle sınanır dururuz. Bu sınavlar karşısında tepkilerimiz ‘şirk’ tevekkülü olmaması adınadır ki susmak lazım gelir. Mevla’ ya yakarış bile ziyandır o esnada, o durumda! Yakarmak yerine tevekkül sınavı verilmelidir zannımca. Vav gönlüne bir bakış zamanıdır ve işte o anlarda…

   Her kimse mutlaka inanç yönüyle bir sınanma yaşamıştır. Kimi fark etmeden yoluna koyulmuştur, kimi yolunda, her daim fark etmesi için sınanarak hatırlatılmıştır, kimi de en unuttuğu anda en acı yerinden hatırlamıştır. Küçük kayıplar, maddi hayıflanmalar,dost dediğin uğraşsız kimseler için, kıymetli gördüğün çabasızlar için bi-tap ettin zihnini de; akıl gelmedi başa doğru düzgün… 

Sahi ya;

Gerçekten sevdiğin bir kimseyi gömmeden, mezarlıklar hep uzaklıktır.’ 

Gerçekten gömmeden hep uzaklıktadır,

sahi neden hep uzaklıktadır? Halbuki bildiğimiz bir son , vuslat değil midir? Neden ürkütücüdür kimseler için peki? 

  Vav gönlümün terbiyesi için gelmemiş miydim sahi ? Biraz doğrulunca ‘Elif’ mi oluverdim yani… 

   ‘Elif’ mi oldun sen şimdi? Doğruldun da geçici hayatında, seçimler mi yapar oldun? Sen ne oldun da bu hayat için, ‘bak’ diyen oldun hey hat!
Ey nefis!

Ah nefis, kör eden, ettikçe körelten nefis! Sen ;

Sen mi oldun sahi artık? Kibir yumağında kendini göremeyen seçim kararları mı aldın sahi? 

“Vav” gönlüm

     Ey bi-tap düşmüş “vav” gönlüm!

Kanma dehlizlere abanmış kirli dillerdeki kelamlara. Sen sakın ola ki bakma hayatına… Hayat senin değil ki evvela! 

     Allah’a emanet ‘ dilli kör nefislere kanma sakın ha! Emaneti dilden öteye gitmez onların zira… Bilmez gerçek emanetin nasıl bir güç olduğunu da…

      Fıtratına -vicdan muhakemesi– ağırlığını yerleştir. Elbette ki ağırlığı bezdirir gibidir. Sınanması da pek kudretlidir. Lakin gecenin karanlığını bitiren şafak habercisidir, unutma! Gün yüzünü aya teslim ederken de, ay bilir bunun emanetini. 

      Ay emanetini bilir gibi bil merhamet ve vicdan yükünün emaresini de , düşme sakın ‘geceyi aydınlatan ışığım’ kibirine. Bilirsin ki bu kibir seni zayıflatır her ayın son gününe değin. Dolu dolu ışığını saçtığın ilk günlerdeki görüntünü alır götürür o kibirin… Her görünüş bir aldanış. Aldanma sen. 

   Güneş; bize çıplak gözle görünmeyecek kadar devadır oysa… Öylece değişimsiz oradadır. Yokluğunda üşürsün, özleyip dönünce bunalırsın ya hani. 

Ah biz insanoğlu varlığı!

Neyi tüketmedi ki kör nefisle?

     Ey ‘Vav’ gönül, sen ki tutukluk yaparak nefesle sınarsın bu benliği. Aklı yok sayarak, eziyete düşürürsün kendini. 

Vakit tevekküldür. Vakit şimdi kendine gelme şafağıdır. Aydınlanmayı gördüğün her kuşluk ‘şükür ‘ sebebindir yalnızca… Şükür; tekerrürle daha temiz nefes verir. Bin şükür ile her yeni güne madem.

Her kişi, sonu olmayan o yolun başında.

Sen sakın ola ki kanma hayatına!!!

-Bir GÖK GAİA’sına…-

Sosyal Medyada Paylaşın:

5 yorum

  1. ” İyiye alışmak zor, merhametsizliğe benzemek pek kolaymış fikrimce. ” ne kadar merhametten uzak olduk , kör nefisle oynak dünyada. Mezarlıklar uzak sanki gitmeyecekmişiz gibi. Vav gönlüm adını sen koydun sınanmak bizde

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM