Mutluluğun formülü var diyenler yalan söyler. Aslında böyle bir şey yok. Çünkü mutluluğu kime sorsanız farklı anlatır. Ama mutsuzluğun formülü gayet belli ve bunlardan bazılarını şimdi sana söylüyorum.

Bu dört maddeyi hayatından çıkar:

* Geçmişe takılıp kalma
* Gelecekle ilgili endişe içerisine girme
* Kendini başkalarıyla kıyaslama
* Olumsuz ve kötümser olma

Bu kalıplaşmış maddeleri herkes bilir fakat çoğu hayatlarda uygulama aşaması başarısızlıkla sonuçlanır. Mutluluk göreceli bir kavramdır. Kimi maddiyatta arar mutluluğu. Mal, mülk, yatırım derdine düşer. Ne kadar çok olursa o kadar mutlu olacağı Kanaatindedir. Kimileri ise maneviyatta arar mutluluğu. Rahmaniyet, iç huzur, kendini bulmak için bir arayışa girer. Kendi benliğinde keşfettiklerinde bulur mutluluğu. Gönlüne indikçe yükselir.

Hayatını Sorgula

Hani herkesin bildiği bir laf vardır. ‘’kimilerinin sıkıntısı, kimilerinin hayali’’ kimi mutlu olmak için alış-veriş yapar, kimi alış-veriş yapınca mutlu olur. Kendini tanımayan, bu ayrımı yapmakta güçlük çeker. Neyi, nasıl, ne zaman düşünüp eyleme dönüştürmek senin elinde.

İlk yapman gereken, kendine mutluluğun resmini çizmek ne istediğini bildiğinde, mutluluğa giden yolu da belirlemiş olur, ilk adımları atarsın. Toprağına ektiğin her tohum filizlendikçe, mutluluğa doğru attığın adımların artık basamaklara dönüşür ve yükseldikçe yaptığından keyif almaya başlarsın. Yani en başta yapman gereken hayatı sorgulamak, Sokrates’in de dediği gibi ‘’sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez’’ Neden dünyadasın? Doğru yolda mı ilerliyorsun? Aradığın mutluluk nerede? Unutma ki ‘’hakikat birdir, o’na giden yol bindir’’

SORUNUN CEVABI KENDİ İÇİNDE

Mutluluğun formülü var mı?

Şimdi sana dört cümle söyleyeceğim;
* Seni seviyorum
* Özür dilerim
* Teşekkür ederim
* Lütfen beni affet

Hemen her gün bu sözlerden en az birini kullanırız. Şimdi sana neden birisine teşekkür ettin desem ya da neden insanlara onları sevdiğini söylüyorsun? Desem cevabın ne olurdu? Nezaketi sevdiğinden mi? Böyle olmak zorunda lığından mı? Aslında bilmeden yaratılışın getirdiği inançları da yerine getirmiş oluyorsun. Farkında değilsin. Şunu bilmeliyiz ki, hayatımızda herhangi bir şeyi değiştirmek istediğimizde bakacağımız tek yer kendi içimizdir.

Şimdi şu yukarda yazdığım dört maddeyi biraz açalım;
– Birisine seni seviyorum dediğinde aslında (tevekkül etmiş) olursun
– Özür dilediğinde o kişiyle (helalleşmiş ve kul hakkına girmemiş) olursun
– Birisine teşekkür ettiğinde (şükretmiş) olursun
– Lütfen beni affet diyerek özür dilediğinde ise (tövbe etmiş) oluyorsun

Aslında bunları bilmeyen insan yoktur sadece önündekileri göremeyen insan vardır. Sevgisizlik şeytanın hoşuna gider. Elbette şeytanı hoşnut etmek için yaratılmadık. İlk önce kollarımızı, kendimizi sevmeye başlayarak sıvamalıyız.

İnsan kendini severse geliştirir. Sen gelişirsen dünyan değişir. Dünya değiştikçe mutlu olacağın alternatiflerin artar. Başardıklarının ve kabiliyetlerinin keyfine varırsın. Yaşadığın hayat senin, istediğin gibi yaşa fakat şunu sana hatırlatmak isterim ki tek bir şansın var. Eğer inandığın gibi yaşamazsan, yaşadığın gibi inanmaya başlarsın.

Yani, mutluluk senin elinde…