Reyhan Yılmaz
Reyhan  Yılmaz
yreyhany@gmail.com
Bereket Tanrıçası Ne Diyor?
  • 2
  • 175
  • 11 Ocak 2020 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    2 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Bereket Tanrıçası Geçenlerde bir seminer vesilesiyle Hinduların “Bereket Tanrıçası”yla tanıştım. Elbette ki bir sembol kendisi. 4 kolu var; 2 eliyle ilahi sistemden alıp, 2 eliyle de vermeyi yani “dengeyi” anlatmak istiyor. Oradan ilhamla şunları paylaşmak, hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum. Her dar alanımızın yaratıcısı biziz aslında. Bir yerlerde bir tıkanıklı yaşıyorsan düşünce sistemini bir gözden geçir. […]

Bereket Tanrıçası

Geçenlerde bir seminer vesilesiyle Hinduların “Bereket Tanrıçası”yla tanıştım. Elbette ki bir sembol kendisi. 4 kolu var; 2 eliyle ilahi sistemden alıp, 2 eliyle de vermeyi yani “dengeyi” anlatmak istiyor.

Oradan ilhamla şunları paylaşmak, hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum. Her dar alanımızın yaratıcısı biziz aslında. Bir yerlerde bir tıkanıklı yaşıyorsan düşünce sistemini bir gözden geçir. Zira, her düşüncemiz bir teklif dalgası gibidir ve eko dalga ile cevabı sana aynen gelir. Örneğin:

Birey: İstediğim gibi bir iş bulmam mümkün değil.

Evren: Teklifi, istemediği bir iş. Tamam o zaman, al sana istemediğin bir iş.

Birey: Hayatım bolluk bereket içinde geçer.

Evren: Teklifi, bolluk ve bereket. Tamam o zaman. Al sana bolluk.

Evet, mantık bu kadar basit. Ne düşündüğümüz ve dile getirdiğimiz sihirli bir komut aslında. Rezonans Kanunu da bunu söylüyor malumun, benzer benzeri çeker. (Henüz okumadıysan da kitaplığında mutlaka olması gereken bir kitap olmalı derim Rezonans Kanunu.)

Rezonans Kanununda neler var?

Düşünce kalıplarına/inançlarına bir bak, ne teklifler göndermişsin o muhteşem zenginlikte olan güzelim sisteme. Bu koskocaman evrende zaten bolluk bereket fazlasıyla her şeyde var. Bu bereketin içinde sen hangi yokluğu çekiyorsun, daha doğrusu yaratıyorsun? Evet, yanlış anlamadın. Yokluk inancı tamamen bizim kendi zihnimizin algısı. Mesela:

Bende şans ne gezer.

Para bizi bulmaz.

Hayalimdeki evde yaşamam mümkün değil.

Paramın bereketi yok.

Bunlar sadece ilk aklıma gelenler…Derin odaklı düşündüğünde aslında ne kadar da olumsuz düşünce kalıplarına sahip olduğunu fark edeceksin.

Anti çekim dalgası da ne?

E, peki geçmişteki olumsuz düşünce kalıplarımızı nasıl iyileştiririz? Bu olumsuz çekimleri temizlemek için de anti çekim dalgasına ihtiyacın olacak. Nedir anti çekim dalgası? Mantralar, zikirler ve dualarla olumsuz düşüncelerini süpürmek, temizlemek. En güzeli de sahip olduklarından paylaşmaktır diye hatırlatıyor bereket tanrıçası. Bizim kültürümüzde de vardır malum: “Sadaka birçok belayı def eder” diye. Sadaka derken illa ki para vermek değil elbet. Bir çocuğu bir kalemle sevindirmek, komşunun kapısını çalıp bir çorba ikram etmek, çocuğu olan arkadaşına birkaç saat çocuğuna bakmayı teklif etmek (Dikkat! Subliminal mesaj içeriyor J) bir arkadaşını dinlemek, anladığını hissettirmek, düşen birisinin yüreğinden tutup kaldırmak, evini açmak, sana hata yapanı affetmek, bir yaşlıyı ziyaret etmek…İstedikten sonra öyle çok ki yapabileceğimiz şey.

Her sadaka bir temizlenme/arınma vesilesi.

Zaten, İslamiyette sadakanın bu kadar önemli olmasının önemi de burada yatıyor sanırım. Her sadakayla önce kendimize iyilik yapıyoruz aslında; enerji alanımızı temizliyor, tıkanmış blokajlarımızı açıyoruz. Hatta, bir kaynaktan okumuştum: Kuranda “iman edip salih amel işleyenler” cümlesi çok sık ve ard arda geçiyor. Bunun sebebi salih amel (başkalarına fayda sağlayacak eylemler) işlemenin iman etmek kadar mühim olmasıymış. Aslında, vermenin/paylaşmanın/sadakanın ne denli bütünleştirici bir gücü var farklı ekollerle tanıştıkça daha iyi anlıyorum.

Mesela, Reikideki ŞİRİ sembolüyle sadaka arasındaki bağlantıyı da haftaya yayınlanacak yazımızda konuşalım mı?

Sosyal Medyada Paylaşın:

2 yorum

  1. Çok çok keyif alarak okuduğum bir yazı olmuş, Reyhan’ım ne çok öğrendim yine senden.
    ♥️♥️♥️

  2. Ne düşünürsek O’yuz…Biz O’nun birer parçalarıyız. Legolar gibi, prçalara ayrılmış cümlelerin sözcükleri gibiyiz. Hesap gününü beklemeden, iyi düşünürsek iyi olacaktan yola çıkarak bütünleşebiliriz. Öyle güzeldiki, okumaktan çok keyif aldım. Çok teşekkür ederim.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM