Reyhan Yılmaz
Reyhan  Yılmaz
yreyhany@gmail.com
Minik Bir Dokunuş
  • 2
  • 150
  • 14 Aralık 2019 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

 “Olağan ve olağanüstü arasındaki tek fark ‘ minik bir dokunuş ‘tur.” diye harika bir cümleyle tanıştım. Ne kadar da güzel anlatıyor çoğu şeyi. Bazen bir şeye başlamak için olağanüstü iyi olmayı bekleriz ve orası hep çok uzakta gibi gelir bize zihinsel olarak. Çünkü adı olağanüstüdür. Veya oturduğumuz yerden olağanüstü konumdaki insanlara imreniriz. Fark etmeyiz ki […]

 “Olağan ve olağanüstü arasındaki tek fark ‘ minik bir dokunuş ‘tur.” diye harika bir cümleyle tanıştım. Ne kadar da güzel anlatıyor çoğu şeyi.

Bazen bir şeye başlamak için olağanüstü iyi olmayı bekleriz ve orası hep çok uzakta gibi gelir bize zihinsel olarak. Çünkü adı olağanüstüdür.

Veya oturduğumuz yerden olağanüstü konumdaki insanlara imreniriz. Fark etmeyiz ki bir adım atsak oraya ulaşmaya yakınız. Çünkü kimseden kaynak olarak hiçbir eksiğimiz yok.

Ya da çok sıradan bir gün kendimizi çok sıradan hissederiz. Ama belki de ufak bir fırça darbesiyle o günümüzü olağanüstü hale getirebilme imkanımız vardır.

Veya da bazıları vardır, öyle güzel yaparlar ki bu işi zannedersin mesleği “olağanüstü hissettirme uzmanı”. Hiç beklemediğin bir anda ararlar:

“Bu ay hesabımda fazla para var, birazı da sende dursun.”

 “Hadi gel, kahvaltıyı hazır, seni bekliyorum.”

“Gece zor geçti sanırım. Bebeği ben alayım da sen dinlen.”

“Bu kitabı senin için aldım, tam senin tarzın.”

“Senin için ne yapabilirim?”

“Bugün sesin çıkmadı, merak ettim.”

“Şu an eğitimdesin. Umarım harika geçiyordur.”

“Elbet geçer bu da. Haydi gel, film izleyelim.”

Daha farklı türevlerini yaşamışsındır eminim. Basit kelimelerle tam da senin ihtiyacın bir cümle oluşturanlar sana o günü bir armağan haline dönüştürebiliyor.  

Minik bir dokunuş yetiyor

İyi hissetme ve hissettirme konusunda olduğu gibi bir şeylerin değişmesi için de basit dokunuşlar yetiyor. Açıkçası, yukarıdaki sözü okuduğumda düzenlediğim atölye ve eğitimler geldi. Birkaç saatlik bir atölyede elbette mucize yaratmıyoruz. Ancak, ufak bir farkındalık, farklı bir bakış açısı, bilmediğimiz bir bilgi, çok pratik bir teknik edinmek hayatınızdaki asıl sorunun çözümü olabiliyor ve böylece olağanlıktan çıkmış oluyoruz. Resim yaparken de böyledir ya ufacık bir fırça darbesi resmi çok farklı bir noktaya getirir. Bir şarkının sonundaki ufacık bir nota oyunu seni senden alır.

O zaman alışkanlık haline gelinceye kadar her gün kendimize bu soruyu sormak ödev olsun. Ne dersin?

Bugün az da olsa farklı ne yaparsam günümü /kendimi/ eserimi/ işimi/ emeğimi/ ilişkimi/ olağanüstü yapmış olurum?

Sosyal Medyada Paylaşın:

2 yorum

  1. Bir yazı yazdın, benimle birlikte nicesine dokundun, minik dokunuşunla ne de “olağanüstü bir varlık” olduğumu anımsattın bana.
    Bazen unutuyorum fakat hergün soruyu sormak tualimi renklendirecek.
    O zaman….
    Seni seviyorum ♥️

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM