Hayatta kadın olmanın zorlukları saymakla bitmez. Küçük yaştan başlayan bu zulüm bir kadından faydalanmamaya başlayınca “kadın şiddeti” bitiyor. Biz kızlar veya kadınlar küçük yaştan başlayan bazı taciz ve tecavüzlere uğruyoruz. 

Aslında kadını ezmek ona her istediğimizi yaptırmak çok eskilere dayanıyor. Artık küçük kız veya erkek çocuklarına varana kadar onlardan faydalanmaya başlar hale gelmişiz. Bir genç kız akşam 9 da dışarı çıkmaya korkuyorsa yada ara sokaklardan geçmeye korkuyorsa bu hepimizin suçudur.  Bir erkekle yürünse hemen farklı anlamlar yüklüyoruz. 

Bir genç kız nasıl tecavüze uğradığı hakkında yalan söyleyebilir ya da küçük bir kız nasıl söyler ya. Ama biz toplum olarak o kıza hemen bir şeyler uydurup o kıza iftira atmaya bayılıyoruz.  O kız ister gece yarısı 4’te dışarıda olsun ya da topuklu ayakkabı, mini etek giysin bize ne bundan. O kızın kendi hayatı.  Ama yok hemen bir iftira gezmeseymiş, giyinmeseymiş.

Kadın Şiddeti

Öyleyse Özgecan Arslan, Ceren Özdemir, Cansel Buse Kınalı daha sayamadığımız binlerce kadın. Onlarda mı açık giyindi. Ya da küçük kız çocukları Leyla ,Eylül erkek çocuğu Emre… Hadi bunları da açıklayın.  Ya da şiddete maruz kalmış kadınlarımız.  Daha iki ay önce yaşanan bir katliam.  Emine Bulut. Kim kızının gözünün önünde kanlar içinde ölmek istemiyorum diye feryat ederken olmak ister ki? Düşünsenize annenizi son olarak kanlar içinde görüyorsunuz ne kadar acı dimi. Ama işte bizim toplumumuzda öyle bir anlayış , öyle bir acıma duygusu yok .Hani cennet annelerin ayaklarının altındaydı.

Peki Emine Bulut ‘un kızı o cenneti bir daha görecek mi?