746 Vuslat Yıl Dönümü
  • Facebook
  • Twitter
  • 24 Aralık 2019
  • 6
  • 180
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    3 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -
Abone Ol 

746 Vuslat Yıl Dönümü

Her Aralık ayı geldiğinde hazırım ilk günden. Bu sene 746 Vuslat Yıl Dönümü …. Şeb-i Arus biletleri satışa ne zaman çıkar acaba heyecanıyla gecem gündüzüme karışır da, heyecanımı sever sever dururum. Sanki kokusu önden gelir, dinginliği, sırrı, ilimi… Gönlümü ney’in sesi yakar, içine aşk ateşi düştü mü ney’in, duyurur sesini yollara düşmeden önce…işitirsiniz. 746 Vuslat […]

Her Aralık ayı geldiğinde hazırım ilk günden. Bu sene 746 Vuslat Yıl Dönümü …. Şeb-i Arus biletleri satışa ne zaman çıkar acaba heyecanıyla gecem gündüzüme karışır da, heyecanımı sever sever dururum. Sanki kokusu önden gelir, dinginliği, sırrı, ilimi… Gönlümü ney’in sesi yakar, içine aşk ateşi düştü mü ney’in, duyurur sesini yollara düşmeden önce…işitirsiniz.

746 Vuslat Yıl Dönümü Hz.Mevlana (ks)

“Başımıza gelen belaların rüzgarı çok sert esmede, ömrümüzün mumu ise sönmek üzere; çabuk olalım, çabuk davranalım da ömrümüzün mumundan bir başka mum uyandıralım, bir başka mum elde edelim. O iki mumdan birini rüzgar söndürürse, bari öbürü ile yola devam edelim. Biz de hayatın sırrına eren arif gibi yapalım: Arif bu noksan ve hatalarla dolu beden mumundan, beden gibi kör bir kandilden kurtulmak için gönül kandilini uyandırır. Biz de öyle yapalım da, günün birinde bu kandil ansızın sönerse, onun yerine can kandilini koyalım, can kandilini uyandıralım” ( Cevâhir-i Mesneviyye, cilt 2)

Şebi Aruz’un her yıl başka bir sürprizi olur bana ve belkide hepimize. Her yıl yeni bir şey öğretir, her yıl huzuruna boşuna davet etmez zira…Alır sarar sarmalar önce şehir beni. Sakinleştirir, kulağımda sürekli ney’in sesi. Hiç susmaz. O susarsa dünya konuşur diye, kısmam sesini, kapatmam kulağımı. Korkarım beni bırakır da susar, suskunluğa gömülür diye. Ayaklarım önce şehirde gezer, dilimde “beni hayıra yürüt Allah’ım” duası…

Yorulduğumda sakin Konya’nın, taksici abisinden yardım isterim. Dilimde “beni hayırlı şeyler konuşturarak meşgul et Allah’ım” duası…Vuslat çeşmesine konan zâtlara varmaya ramak kala heyecandan ölmeye gider canım da dünya işleri durdurur, canım tatlı gelir. Nerede bende o yanan yürek, nerede bende o bitmez tükenmez aşk…Gözümde “kâmil insanların yüzü suyu hürmetine Allah’ım” duası…arar dururum gezgin gözlerde bir tatlı huzur.

Geçek aşk ilâhidir

“Geçek aşk ilâhidir, sen gerçek aşkı, ölümsüz aşkı seç, onun aşkıyla çelik olsun gönlün” diyen Hz.Mevlâna’ nın “gel” davetiyle, RABBİMİN izniyle gösterişten uzak, sessizce, gizlenerek Semâ gösterisine varırım nihayet. Kendimden geçmeye, ilham almaya, cüzî aklımdan çıkıp gerçeği görmeye davet ederim kendimi. “Benim canım, senin canın oldu. Senin canın da benim canım. Şu dünyada iki ayrı bedende bir canı kim görmüştür?”Ahh Pir’im…Hürmet onda, Aşk onda, insan sevgisi onda, gerçek ilim onda…Sema mukabelesindeki dolaşma (devir ) esnasında dervişler, şeyhin önüne serili postun karşısında, elleri omuzlarına çaprazlanmış bir halde, bir an için göz göze gelirler, yani “görüşürler”. Ardından derin bir hürmetle birbirlerinin önünde eğilirler. Saygı değil de nedir esas manâ?

Tüm bunlar kendimize yaptığımız yolculuk değil mi sence diye sorarım kendime. Neredesin sen derim sonra. Neredeydin? Sonrasında her birimizi ayrı ayrı, özenle kabul ettiği huzurunda onunla sessizce konuşurum. O ne büyüdür, o ne teslimiyet, o ne Aşk kokusu…Bu yıl Şems-i Tebrîzî’ nin türbesi de ardına kadar açıktı, davet etti o da…Halleştik bin şükür…O sustu, o hep susmuş, o hep yoldaymış…Ben neredeydim? O sustu, ben anlattım. Senden sonra durağım Hz.Mevlâna dedim.

Ah cân Pîr

Hz. Mevlâna çok az yemek yemenin yanı sıra, gece ibadetlerini de eda edermiş. Gecelerden bir gece, secdede dua ederken o kadar göz yaşı dökmüş ki, akan yaşlar Konya ayazında donunca mübarek yüzü yere yapışmış. Durumu fark eden müritleri sıcak su ile buzu eritip kendisini kurtarmışlar. Ahh ağla gözlerim, kalbim ağla. Rabbim hayretimizi arttırsın diye dua ederim, duam Konya’dan yaşadığım şehre yol olur ben o yola tekrar revan olurum.

“Nitekim ne gören ile görmeyen bir olur; ne de aydınlık ile zifiri karanlık ; ne (serinletici) gölge ile yakıcı sıcak; ve ne de yaşayan ile (kalben) ölmüş bulunan. Şüphen olmasın ki ( ey Muhammed) Allah dilediğine işittirir, hâlbuki sen mezarlardaki (ölüler gibi kalben ölmüş) lere işittiremezsin”(Fatır Suresi)

KAYNAKÇA

Dr. Mustafa Merter “Dokuz Yüz Katlı İnsan

Kaknüs Yayınları ,15. baskı, İstanbul

Şadan Yer

Sosyal Medyada Paylaşın:
Sonraki Yazı

BİRDE BUNLARA BAKIN

6 yorum

  1. Hz pir yolunu tamamlamıs yoldayken yolculugunu hep bilmis ; varacagı yeri bilmis ; bizlere de feyzi kalmıs kardesjm yüce Mevla arayanlardan eylesin
    Y

  2. “Tüm bunlar kendimize yaptığımız yolculuk değil mi sence diye sorarım kendime. ” ve sormaya devam edeceğiz ve bu yolculuğu hakkıyla tamamlamayı nasip etsin Allah’ım

  3. Ahhh olmeden olmek yanmak kor olmak allah aşki ile yanmak …..yi e harika bir yazi olmus kalemine saglik kardesim

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM