Glikolik Asit nedir? Cilt bakımında nasıl kullanılır? Cilt rutinimize nasıl dahil edilir?

Glikolik asit , Alfa- Hidroksi Asit olarak bilinen AHA formudur. Bir nevi meyve asidi de denilir. Küçük molekül yapıları sayesinde cilde daha iyi nüfus edebilir. Mat cildi canlılaştırır, cildi toksinlerden arındırır.Kirler ciltte biriktikçe büyür,çukurlar oluşturarak yer bulurlar. Temizlendikçe yenilenen kirler tortulaşarak gözenek çukurlarına neden olur. Herhangi bir temizleyici ve toniklerin yüzeysel katmanları temizleyebildiğini varsayalım. Çukurların üzerini temizledikçe içinde birikmiş kirler derinleşerek yerleşir. Mat , kirli , donuk gözenekli cilde merhaba!

30 yaşların başında, güneşten yeterince korunmamış, leke eğilimi gösteren, donuk ve gözenekli cildiniz özellikle karmadan yağlıya dönükse derhal temizleme işlemine geçilmelidir. Haftada 3 kez cilt rutinine güvenilir markalardan seçtiğiniz temizleyicilerinizi eklemelisiniz. Fakat öncelikli olarak iyi bir dermolog gözünden geçmeli; arınmış , gözenek tedavilerini yapmış olarak rutine dönülmelidir. Önceliğiniz, güvenilir bir eczane ya da hastahanede cildi temizleyerek arındırma işlemi olmalıdır. Ayda bir olmak kaydıyla, öneriler doğrultusunda yenilediğiniz, temizlediğiniz cilde 4. Ayın sonunda kavuşur ve rutine geçebilirsiniz.

Önemli ve dikkat edilmesi gereken husus rutine geçildiğinde başlamaktadır. Rutinimize kesinlikle glikolik asit temizleyicileri eklemenizi öneririm. Özellikle fondoten ve pudra kullanmış bir geçmişi olan olgun ciltliyseniz iyi bir dermotoluğunuz olmalı ve cildinizi temizleyerek, su kaybını en aza indirerek kurtarmalıdır. Ne yazık ki böyle bir geçmişi olan cilt olgun bir cilttir. 30 lu yaşlar cildin suyunu ve canlılığını yitirdiği yaşlardır. Ne yazık ki bu sınır günümüzde kullanılan malzemeler sonucu 27 yaşlara değin inmiştir.

Fondoten üzerine kapatıcı, onun üzerine kontür, üzerine allık ve parlatıcı derken cildi günlük rutinde çok fazla yoruyoruz. Halbuki buna gerek kalmadan doğal yollarla böyle bir cilde sahip olmak aslında daha basittir. Özellikle yüzümüz her türlü olumsuzluklarda, hava şartlarında, streslerde ilk olarak etkilenir çünkü korumak daha zor olur. Bu yüzden de iyi bir güneş kremimiz olmalıdır. İyi bir geçmişi, kaliteli bir yapısı yoksa cildimizin, öncelikle elbette uzman görüşü alınmalıdır.

Ovmadan, gereksiz peelingler gibi cildi çizme riski olan işlemlerin aksine glikolik asit , kirleri kendiliğinden yüzeye çıkarır. Elbette bu uzun vadeli bir yolculuktur. Özellikle marka tercihi çok önemli bir husustur. %10 Glikolik Asit bazlı toniklerin içeriğini araştırmalı ve oran olarak nemlendirici kullanımına dikkat etmeliyiz.

Yeni başlayanlar için

Yeni başlayanlar için en aza indirgenmiş Glikolik Asit bazlı tonikler önerilir. %2 / %5 oranında kullanılmış Glikolik Asit, aloe vera ve çeşitli bitkilerden doğal olarak hazırlanmış bir tonik 23-28 yaşlar arasında cilt analizinden sonra, haftada ihtiyaca yönelik en az 2 uygulamada diri ve canlı bir cilt görünümüme kavuşmak olasıdır. Elbette ki nemlenerek temizlenen cilde rutin olarak, alt yapısında su yüzdesinin fazla olduğu , dermotoloğunuzla seçeceğiniz gece ve gündüz kreminizi ihmal etmemeniz de gerekecektir.

Güldüğümüzde ihmaller sonucu oluşmuş kırışıklıklarınız olmadan, sıkı ve diri bir cilt, günlük rutininde fondoten ve pudrayı atarak cilde uygun güneş kremi , Glikolik Asit bazlı toniğimiz, ihtiyacımıza yönelik nemlendirici ve hyalüronik asit bazlı serumlarla, binlerce makyaj ürünü alıp kullanmak yerine, bu doğru seçilmiş ürünlerle canlı, diri bir ciltle yaşamak mümkündür.

30 yaşlara gelmeden cilde iyi bakmak ve gereksiz malzemelerle cildi yormamak çok önemlidir. Henüz kendini yenileme şansı varken en değerli giysimiz olduğu bilinen cildimizi geçici kapatıcılık sağlayarak kalıcı hasarlar bırakmamak hedefinde olunmalıdır. Glikolik Asit aynı zamanda kollarda ve bacaklarda oluşan pürüzlü görünümü de aza indirger. Temizlemiş olur.

Unutmamamız gereken en önemli husus ise öncelikle cilt analizi ile cilt yapımızı, bölgesel değişim ve reaksiyonlarını gözlemleyerek bir dermotoloğumuzun olması bilinçsiz hiçbir ürün kullanmamamızdır.

Çeşitli deneyimler, dermo-eczane görüşmeleri, cilt uzmanlarıyla sohbetler ve doğal içerikli marka deneyimlerim sonucu naçizane bir yazı kaleme almak istedim. Sonraki yazılarımda paylaşabileceğim çeşitli cilt yapılarına uygun, evdeki malzemelerle hazırladığım maskeleri de doğal içeriklerinden dolayı uygulayabilirsiniz.