Reyhan Yılmaz
Reyhan  Yılmaz
yreyhany@gmail.com
Etiket Sökmek
  • 0
  • 181
  • 22 Kasım 2023 Çarşamba
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    2 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Koçluk eğitiminin ilk günündeyim. Değerli hocamız dedi ki: Koçluk, “etiket sökmek” tir. Etiket Sökmek- Etiket Sökmece Üzerime yapıştırılmış bir etiket vardı sanki, bana ait olmayan. O sihirli cümleyi duymamla o etiketi kaldırmaya çalışmam bir oldu. Fiziken sanki bir yapıştırıcı vardı kolumda ve canımı acıtırcasına çıkarmaya çalışıyordum. Zihnen canım acıyordu ama ortada etiket falan yoktu. Hatta […]

Koçluk eğitiminin ilk günündeyim. Değerli hocamız dedi ki:

Koçluk, “etiket sökmek” tir.

Etiket Sökmek- Etiket Sökmece

Üzerime yapıştırılmış bir etiket vardı sanki, bana ait olmayan. O sihirli cümleyi duymamla o etiketi kaldırmaya çalışmam bir oldu. Fiziken sanki bir yapıştırıcı vardı kolumda ve canımı acıtırcasına çıkarmaya çalışıyordum. Zihnen canım acıyordu ama ortada etiket falan yoktu. Hatta öyle canım acıdı ki gözyaşlarımı saklamak için lavaboya gittiğimi canlı bir şekilde hatırlıyorum. Bu cümlenin buz dağının altındaki etkisini de profesyonel koçluk görüşmeleri yapmaya başladığımda anlayacaktım.

Farkında olduğumuz olmadığımız o kadar fazla etiket var ki zihnimizde ve hatta bilinçaltımızın en derin sularında. Koçluk görüşmelerinde fazlasıyla şahit olduğum ve ilerlememizi engelleyen cümleler bunlar. Kimisi devlet tarafından, kimisi aile, kimisi çevre, kimisi de en yakın zannettiğimiz kişiler tarafından üzerimize yapıştırılan ve bizim de sorgulamadan kabullendiğimiz sıfatlar. Sorgulayıp bize ait olmadığını kabul ettiğimizde ne ala, sorun yok. Ama sorumluluk alıp sorgulamazsak beynimiz yapısı gereği duyduğu şeyi olduğu gibi talimat kabul ediyor ve etiketi yapıştırıyor. Sonra otomatik pilot ne yap derse biz de onu yapıyoruz.

Yani, bir nevi YAKIN ÇEVREMİZİN DIŞ SESİ İÇ SESİMİZ HALİNE GELİVERİYOR.

Bir gün bir ortamda bir öğrenci ve anne-babası ile sohbet ediyorum. Annesi:

  • Bizimkinin dikkati çok dağınık. Hatta hiperaktif.

O an, annenin sözünü balla kesip öğrencinin bir bahaneyle dışarı çıkmasını sağladım. O kadar rahat konuşup yargılıyoruz ki her konuda uzman olduğumuz için etiketi de yapıştırıveriyoruz. Öğrencinin yanında bu cümleyi kullanmak demek çocuğa böyle olması için açık talimat vermek demektir. Bir kere sen çocuğa bir kimlik biçmişsin ve her davranışının sebebini bu kimliğe bağlıyorsun. Oysa ki ergenlik döneminin en karakteristik özelliğidir dikkatin dağılmaya başlaması. Bunun da hiperaktiviteyle hiçbir alakası yoktur. Ancak, çocuk bu cümleyi o kadar benimsemiş, o kadar kabullenmiş ki görüşmemiz sırasında bir çok kez:

  • Ama dikkatim dağınık,
  • Uzun süre ders başında oturamıyorum,
  • Odaklanmakta sorun yaşıyorum gibi aslında ona ait olmayan cümleler kurdu. Kaldı ki bir saat boyunca gayet odaklı ve yerinden kıpırdamadan sohbet etti benimle. Görüşme sonunda bu cümlelerin ona ait olmadığını fark etmeye başladı.

Aslında istediğimiz bir konuda adım atmamızı engelleyen, cesaretimizi kıran veya motivasyonumuzu düşüren etkenlerin başında bilinçaltımızda serbest tavuk gibi gezen bu etiketler geliyor. Koçluk görüşmeleri sırasında bu etiketlerin bize ait olmadığını fark etmek bile çözümün ta kendisi olabiliyor. Ne zaman ki sorgulayıp fark eder ve o etiketi aslında ait olmadığı yerden çıkartır, yerine de doğru etiketi yazıp koyarız işte o zaman kanatlarımızın gücünü hissetmeye başlarız.

Ne dersin, kanatlarını açmaya ve gerçek kapasiteni görmeye değmez mi? Kim bilir neler mümkün olacak?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM