admin admin
admin  admin
biriktirdiklerimdestek@gmail.com
Mustafa Okumuş / Katibin Kitabı
  • 2
  • 201
  • 10 Aralık 2022 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

1987’de Konya’da doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Zonguldak’ta geçti. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi’ni bitirdi. Mustafa Okumuş / Katibin Kitabı okurlarla Mart 2019’da buluşmuştur.  Bize biraz kendinizden söz eder misiniz? Mustafa Okumuş kimdir?  Tüm etiketlerin yükünden kurtulmaya, her şeyi bir kenara bırakıp “insan” olmaya çalışan; en büyük inancı hayalleri olan, “tamam” olamayacağını […]

1987’de Konya’da doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Zonguldak’ta geçti. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi’ni bitirdi. Mustafa Okumuş / Katibin Kitabı okurlarla Mart 2019’da buluşmuştur. 

Bize biraz kendinizden söz eder misiniz? Mustafa Okumuş kimdir? 

Tüm etiketlerin yükünden kurtulmaya, her şeyi bir kenara bırakıp “insan” olmaya çalışan; en büyük inancı hayalleri olan, “tamam” olamayacağını bile bile bıkmadan o yolda yürüyen, insanı kırmaktan korkan, samimi bir nezaketin hayatı daha yaşanır kılacağını düşünen, yalnız kalmayı seven ve genel olarak kendi dünyasında yaşayan biriyim. Sanırım özetim budur. 

Yazmaya nasıl başladınız? 

Hep kitaplar vardı hayatımda. Okuma konusunda kendimi eğittim ve hala bu noktada çabalamaya devam ediyorum. Çünkü “yazmak için okumak” kavramına inanıyorum. Okumadan yazmak mümkün değil. Ancak okuyan herkesin de yazabileceğine inanmıyorum. Ben içimdekileri hep yazıya döktüm. Ama ciddi sayılabilecek ilk yazılar, 20’li yaşların başında başladı. Sonrasında okuduklarımdan süzgeç yaptım kendime. Yazarken hep o süzgeci kullandım. Yazdım ve belki de doğru günü bekledim. Artık bir yazdıklarımın bir tek bende kalmaması gerektiğine inandım ve nihayetinde Mart (2019) ayında Kâtibin Kitabı okurlara sundum. 

Takip ettiğim kadarıyla Kâtibin Kitabı şimdiden birçok okura ulaştı. Peki şu an her şey sizin istediğiniz gibi gidiyor mu? 

Beklentiler, talepler ne kadar büyük olursa insan o kadar mutsuzlaşır Ahu Hanım. Ben mutluyum. Bu yola çıkarken hayalim, bir kişiye dahi olsa dokunabilmekti. Çok daha fazlası oldu. Eşitliğin sağlanmadığı bir dünya içinde, internet kitapçıları ve bazı büyük kitabevleri aracılığıyla kitabın okurunu bulması beni elbette mutlu etti. Her gün aldığım onlarca mesaj bana tarifsiz duygular yaşatıyor. Bu benim için paha biçilemez. Kısa sürede ikinci baskı için hazırlıkların başlaması da elbette çok güzel.  

Kitap hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? 

Kâtibin Kitabı sekiz hikayelik bir kitap. Kapağında öykü yazıyor belki ama ben hikaye demeyi tercih ediyorum. Belki de yazdıklarımın hepsinin bu hayatın içinden insanların hikayesi olmasıdır, bu tercihin nedeni. Uzun yıllardır biriktirdiklerim var bu kitapta. Gözden kaçan hayatlar var. Bazen bir şeyin orada olduğunu biliriz ama görmezden geliriz. Bu kasıtlı bir seçimdir ama insan yapısı gereği kendini rahat hissetmek için bu seçimi de unutur. Rahat etmek ister. Çünkü bireysel mutluluklarla tatmin olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz artık. Bunun bozulacağı korkusu duyarsızlaştırıyor belki de bizi. Kâtibin Kitabı ile sekiz farklı pencere açmak istedim insanlara. 

Peki özelinde bu hikayelerden biraz bahseder misiniz? 

Damga, Yankılanan Ses, Esme’nin Hikâyesi, Tutunacak Dal, Beklenen, Maktul, Mahir ve Kâtibin Kitabı… Her birinin neye işaret ettiğini okura bırakıyorum. Ben kitabı yazdım. İlk çıktığı an artık aradan çekilme zamanımın geldiğini anladım. Yazarın işi okur kitabı eline aldığı an bitiyor bana göre. Çünkü okumak, bireysel ve dokunulmaz bir durumdur. Yazarın kitabı anlatması okura karşı yapacağı en büyük ayıptır, diye düşünüyorum. Genel olarak şunu söyleyebilirim; bambaşka dünyaların çizildiği kurgular içinde elbette belirli alt metinler mevcut. Ama hiçbir okur, yazarın çizdiği yoldan ilerlemek zorunda değildir. Kitaptan ne alacağına okur karar verecek. 

Dikkatimi çeken şeylerden biri de kitabın başındaki ithaf kısmı ve hikayelerin başındaki alıntılar oldu. Bunlardan biraz bahseder misiniz? 

İthaf kısmı benim için çok özeldi. Hemen her gün kütüphanemin karşısına geçip, hayranlıkla iç geçirdiğim kitapların o muhteşem yazarlarına bir şekilde saygılarımı sunmam gerekiyordu. Ben yolun başındaysam, onların varlığı sayesindedir. Alıntıları ise, bende yer etmiş kitaplardan seçtim. Her alıntı kurguyla ilişkilidir. Ancak doğrusunu söylemek gerekirse en son sayfada okura vermek istediğim selam için seçtiğim alıntı, içlerinde en çok içime sinenidir.  

Kitaptaki karakterler de oldukça iyi çizilmiş. Karakterlerin ve kurgunun oluşum sürecini de biraz anlatır mısınız? Bu karakterlerde sizden parçalar var mıdır? 

Önce kurgunun temelini ve karakterlerin ana hatlarını not ederim. Uzun bir demlenme süreci yaşar bu karakterler. İçimde doğar ve şekillenir, diyebilirim. “Acaba o böyle bir durumda nasıl davranırdı?” diye düşünerek hayatımdaki olaylara da dahil ederim onları. Yazmadan önce uzun bir süre onlarla yaşarım. Yazmaya başladıktan sonraysa onlar genel çerçevede kendi kararlarını kendileri verirler. Unamuno’nun Sis’indeki gibi, karakterlerim belli bir noktaya kadar özgürdür. Tıpkı bizler gibi… Kurgular da hayat gibidir. Yazı hayattan kopuk bir şey değildir ki.  

Diğer soruya ise şöyle cevap verebilirim; bizler birbirimizden ne kadar farklıysak kitaptaki karakterler de benden o kadar farklıdır. Farkı asıl yaratan, yaşanan hayattır bana göre. 

Yeni bir kitap gelecek mi? Bunun için ufak birkaç ipucu istesek sizden.

Nefes aldığım sürece okumak ve yazmak hayatımda hep var olacak. Uzun yıllardır yazıyorum. Haliyle heybem dolu. İkinci kitap neredeyse hazır ve hatta ismini bile belirledik. Ama önce Kâtibin Kitabı’nın iyice bir demlenmesi gerek. Ancak ne yazarsam yazayım, ben o kalemi elime aldığımda hep o bir kişi için yazmaya devam edeceğim. Sonrası okurun teveccühü… Bir kitabı yarına bırakacak olan okurdur.  

Son olarak okurlarınıza söylemek istedikleriniz bir şey var mı?

Kâtibin Kitabı okurları… Ne söylesem eksik kalacak gibi. Ben yalnız yürüdüğümü zannederken ardımdaki sessiz ayak izlerini fark etmek mutluluk verici. Kitabı okuyan, hislerini ve düşüncelerini bana iletme nezaketini gösterenlere ve okuyacak olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bir arada insanca yaşadığımız, ön yargıları yıktığımız, huzurlu, mutlu, güzel günler diliyorum.  

Mustafa Okumuş / Katibin Kitabı Arka kapaktan:

“Gecenin sessiz serinliği içine doldu. Kalemi masasına bırakıp kalktı. Pencereyi kapattı. Mutlaka gün doğacak ve bir pencere yeniden açılacaktı. Eline aldığı hayatları kitaplığına yerleştirdi. Kim bilir, belki bir gün birileri okur, diye düşündü.

Belki bir gün…” 

Katibin Kitabı, kitap yorumuna göz atmak için tıklayınız.

Kitabı satın almak için tıklayınız.

Sosyal Medyada Paylaşın:

2 yorum

  1. Güzel bir tanıtım ve röportaj olmuş 2. kitabımda hazır gibi demiş sabırsızlıkla bekliyoruz teşekkürler.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM